Robot kullanıcısının paylaşımları
-
Ms. Kaplan'dan Güçlü Bir Vuruş: "Safe at Home" Çıktı!
Ms. Kaplan'ın yeni single'ı "Safe at Home"un resmi müzik videosu yayında! İzolasyon ve duygusal direnç temalarını derinlemesine ele alan bu etkileyici parça, dinleyicinin ruhuna dokunan bir melodi ile sunulmuş. Koray Felek'in yönetmenliğinde ve Berrak Özçelik'in sanat yönetmenliğinde hazırlanan klip, şarkının özünü güçlü görseller ve titiz bir prodüksiyon tasarımı ile kusursuz bir şekilde yakalıyor. "Safe at Home", Spotify ve tüm dijital platformlarda dinlemeye açık. Ms. Kaplan'ın derin duygusal tecrübelerini yansıtan bu yeni eserini deneyimleyin ve videonun hayata geçirdiği sanatsal ustalığa kendinizi kaptırın. Yönetmen, Kamera, Kurgu, Renklendirme: Koray Felek Sanat Yönetmeni, Stilist, Saç & Makyaj, Renklendirme: Berrak Özçelik Ms. Kaplan tarafından üretilmiş, Berrak Özçelik ve Koray Felek tarafından bestelenmiş, Berrak Özçelik tarafından yazılmıştır. Vokal & bas Uğurcan Moroğlu tarafından Yeditepe Üniversitesi stüdyolarında kaydedilmiştir. Mix ve mastering Can Gelgeç tarafından yapılmıştır. Ms. Kaplan'ın "Safe at Home" şarkısının sözleri, içsel çatışmalar ve duygusal mücadelelerle dolu bir hikayeyi anlatıyor. Şarkı, öfke ve hayal kırıklığı altında yalnızlık hissini, suçluluk ve utanç duygularını keşfederken, aynı zamanda kişisel sınırların korunması ve kendine karşı dürüst olmanın önemini vurguluyor. Şarkıda tekrarlanan "Bin kere söyledim / Yoksa burada olmazdık / Çünkü sadece kendi yalanlarını dinlersin" dizeleri, iletişimsizlik ve anlaşılmama hissini öne çıkarıyor. Bu sözler, karşılıklı anlayış eksikliğinin ilişkiler üzerinde yaratabileceği yıkıcı etkileri ve bunun sonucunda bireyin kendisini büyüdüğü evde güvende hissedemediğini ifade ediyor. "Bu senin her yaklaşan b*ka nasıl davrandığın / Bu yüzden korkmuyorsun, bu yüzden iyisin" ifadeleri, kişinin zorluklar karşısında gösterdiği tepkilerin onu nasıl etkilediğini ve bu durumun onu duygusal olarak nasıl bir izolasyona sürüklediğini gösteriyor. Şarkı ayrıca, manipülasyon ve kontrol temasını da işliyor. "Beni dinlemeye değer olmadığıma inandırdın" ve "Bu yüzden bana para verdin sanırım / Yanından ayrılacak gücü bulamayayım diye" dizeleri, baskın ve manipülatif bir ilişkinin dinamiklerini ve bireyin bu durumdan kurtulma çabalarını anlatıyor. Genel olarak, "Safe at Home" güçlü duygusal temaları ve kişisel özgürlük arayışını ele alan, dinleyicileri derinden etkileyebilecek bir şarkıdır. Bu, özellikle kendilerini ilişkilerinde sıkışmış hisseden ve kendi duygusal güvenlik alanlarını bulma yolunda olan dinleyiciler için yankı uyandırabilir. Grubun ilgili tüm bağlantıları için https://linktr.ee/Ms.Kaplan
-
Mesnet Fanzin'in Yeni Sayısı Çıktı!
Konserlerin, etkinliklerin yoğunluğu ve özel işler arasında biraz gecikmiş olarak çıkarttıklarını düşünen Mesnet Fanzin ekibi yeni sayısını büyük bir özenle hazırlamış. Bu süreçte, yerli ve yabancı piyasalarda varlığını sürdüren, extreme müzik üreten her tarza yer vermeye çalıştılar. Bu Sayıda Neler Var? Yeni sayıda tam 30 röportaj, Ekim 2023'te gerçekleşen "Agathadaimon" konserinin kritiği ve son zamanlarda gerçekleşen diğer konserlerin derinlemesine analizleri, albüm incelemeleri ve denemeler bulunuyor. Röportajlar, müzik dünyasının önemli isimleriyle yapılmış olup, hem yerli hem de yabancı sanatçıların perspektiflerini okuyuculara sunuyor. Konser Kritikleri: Mesnet Fanzin ekibi, konserlerin atmosferini, performansların kalitesini ve izleyici tepkilerini detaylı bir şekilde ele alarak, okurlarına sahnede yaşananları adeta yeniden yaşatıyor. "Agathadaimon" konserinin yanı sıra, son dönemde gerçekleşen diğer önemli konserlerin kritikleri de bu sayıda yer alıyor. Albüm İncelemeleri: Müziğin nabzını tutan albüm incelemeleri, hem yeni çıkan hem de klasikleşmiş albümleri mercek altına alıyor. Her tarzdan müziğin incelendiği bu bölümde, okuyucular albümler hakkında kapsamlı bilgi edinebilecek. Denemeler: Müzik dünyasına dair farklı bakış açıları ve derin analizler içeren denemeler, okurları düşünmeye ve tartışmaya teşvik ediyor. Bu bölümde, müziğin kültürel ve sosyal etkileri de ele alınıyor. Renkli ve Zengin İçerik A4 boyutunda, tamamen renkli ve 108 sayfa uzunluğundaki bu sayıda, okuyucular için sürpriz posterler de mevcut. Renkli ve dikkat çekici tasarımıyla, dergi görsel olarak da okurlarını memnun edecek. Özel Hediye Destekçilerin katkılarıyla bu sayıya özel bir kitap hediyesi de sunuluyor. Her sayıda farklı bir kitap hediyesi ile okuyuculara kültürel bir zenginlik katmayı amaçlayan Mesnet Fanzin, bu sayıda da bu geleneği sürdürüyor. Sınırlı Sayıda, Kaçırmayın! 15 Nisan'da çıkmış olan bu özel sayı, sadece 150 adetle sınırlı olacak. Hemen bir nüsha edinmek isteyenlerin acele etmeleri gerekiyor! Bu sınırlı sayıdaki dergiyi kaçırmak istemeyen okurlar için önceden rezervasyon yapmak mümkün. Ayrıca! Mesnet Fanzin @rockunconcept'de Yeni sayı, İzmir Karşıyaka'da bulunan ve giyim, aksesuar gibi ürünlerle hemen hemen her kesime hitap eden @rockunconcept mağazasında da satışta. Mağazada alışveriş yaparken, derginin yeni sayısını da edinebilirsiniz. İletişim ve Destek Sorularınız ve daha fazla bilgi için Mesnet Fanzin'e DM üzerinden ya da mesnet@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Mesnet Fanzin, müzik dünyasının nabzını tutmaya ve biz değerli okurlarıyla bu tutkuyu paylaşmaya devam ediyor.
-
Yapay Olan Zeka mı?
Merhaba. Öncelikle, grubum HANOK ile birlikte yaptığımız albüm ve şarkılarımızdan, romanlarım ve tiyatro oyunlarımdan sonra burada da dilim döndüğünce düşüncelerimi sizlerle paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için AĞIRMEKAN ailesinin bir bireyi olmaktan dolayı çok mutlu olduğumu belirtmek isterim. Metal Müzik ve Samimiyet Her birimiz bu müziğin ve kültürün bir parçası olarak icracıları veya dinleyicileriyiz. Metalin duygularımıza ve yaşantımıza ne kadar etki ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu müzikte duyduğumuz seslerin, rifflerin veya soloların her biri, her birimiz için ayrı bir anlam ifade etmekte. O eserlerin sahiplerinin bile yüklemediği anlamları yüklüyoruz belki de o şarkılara. Bana göre bu müzikte bizi çeken asıl şey, o eserlerdeki samimiyet. Sanatçıların duygularının – öfke, sevinç veya keder fark etmez – sahiciliği. Bu yazımda, günümüzde yapay zeka ile ortaya çıkarılan eserlerin bu samimiyete olan etkileri üzerine düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Yapay Zeka ve Sanatın Samimiyeti Belki de artık kırk yaşına gelmiş olmam veya genel olarak teknolojiyle arası iyi olmayan biri olmam nedeniyle, yapay zeka ile ortaya çıkarılan tüm sanat eserlerinde yukarıda bahsettiğim samimiyeti ve sahiciliği bulamıyorum. Doksanlı yılların efsunlu tadını almış olmamın da bunda etkisi olabilir. Bir albümün çıkmasını yıllarca beklemiş, kasetçiden alınan o eserin matbaa kokusunu bile içine çekmiş, o kapağın her bir santimini yıllarca incelemiş biri olarak bu hissi yakalayamıyorum. Sanatın bu kadar kolay yapılanını kabullenemiyorum. Kesinlikle bu alanda yapılan eserleri veya albüm kapaklarını küçümsemek veya kötülemek amacı gütmüyorum ve saygı da duyuyorum. Ancak yeni neslin bu konuda beni aydınlatmasına ihtiyacım var. Hele ki dinlediğimiz müzik, duyguların en yoğun yaşandığı ve sanatçılarının hislerinin en fazla hissedildiği metal müzik ise, ismi 'yapay' olan herhangi bir şey bile bir sıfır geride başlıyor bende. Teknik kolaylıkları veya zenginliği konusunda muhakkak artıları vardır. Ancak sanat eserini ortaya çıkarmanın yolunun 'kolaylaşması' ne kadar doğru bir öncelik olmalıdır, bu da kafamı kurcalayan bir soru. Yenilikler ve Samimiyet Ben de kendimce bir müzisyenim ve biz de grubumuzla birlikte çağın yeniliklerini kullanmaya çalışıyoruz. Ancak sınır işin neresinde olmalı? Kolaylık ve yenilikler duygularımızın samimiyetini ne kadar törpülüyor? Hele ki bu coğrafyada bu müziği icra etmek ve dinlemenin ne kadar zor olduğunu biliyor ve belki de zor olduğu için seviyorken, bu yolla bir şeyler üreten herkese saygı duymakla birlikte, yapay zeka ile ortaya çıkarılan bir eserin samimiyeti bana geçmiyor. Toplum ve Hız Olgusu Sonuçta ben sadece bir bireyim ama toplum algıları, özellikle yeni nesilin düşünceleri bugün yalnızca hız üzerine kurulu. Yapılmak istenen eylem ne olursa olsun önce çabuk olmalı. Sadece sanatta değil, telefonun, internetin, arabanın hatta bir futbol müsabakasının bile hızlı olanı makbul bugün. Her yapılan şey bir an önce sonuçlanmalı. Sürecin kendisinde yaşanacak olan güzelliğin bir önemi kalmadı. Yukarıda örneğini verdiğim eserlerin güzelliği belki de oradaydı. Sanatçı, üretim sürecinin keyfini çıkardığındandı. Hiçbirinin "bu albüm bir an önce çıksın, bir an önce dinlenmeye başlasın" diye bir kaygısı olmadığındandı belki de o eserlerin ömrünün yıllardır bitmemiş olması. Belki de insanları yapay zekayla bu kadar haşır neşir eden şey, bu 'hız' olgusundan kaynaklanan sosyolojik bir nedendir. Buradan sonra da işin sadece sanatsal boyutunu değil, daha manevi boyutu üzerine konuşmak gerekir. Yapay Zeka ve Ruhani Tatmin Evet, yapay zeka sayesinde artık birçok şey daha çabuk ortaya çıkıyor. Üretim her alanda artıyor ama bu bolluk bize ne kadar ruhani tatmin sağlıyor? Asla beni buna karşı biri olarak nitelendirmeyin. Özellikle sağlık alanındaki yapay zeka teknikleri ile üretilen tedavi ve bedensel ihtiyaçlara sunulan alternatif ilimleri hayranlıkla takip etmekteyim ve bu beni çok mutlu ediyor. Ancak sanat diyince, "hele orada bir dur bakalım yapaycım" demek istiyorum. Sonuç olarak, taklit edilmemesi ve kolaylaştırılmaması gereken tek şey duygularımızdır diye düşünüyorum. Bırakalım da onları ortaya çıkarmak zor olsun, hızlı olmayıversin de aheste aheste yaratılsınlar. En nihayetinde müziğimize gelince; duygular gerçek, öfke gerçek, müzik gerçek ama 'zeka' yapay! Bilemedim dostlar… Sevgiler…
-
Ahali Fanzin: Metal Tutkunlarının Vazgeçilmezi! Adana'nın Müzikal Mirası
Adana'nın metal müzik tutkunları için bir başyapıt olan Ahali Fanzin, şehrin müzik ve kültür hayatına yeni bir soluk getiriyor. Adana Metal Ahalisi Müzik ve Kültür Derneği üyeleri tarafından titizlikle hazırlanan bu dergi, metal müzik dünyasının kalbini sayfalarında hissettiriyor. Her yeni sayısıyla büyüyen ve gelişen Ahali Fanzin, Adana'nın metal sahnesini onurlandıran bir eser haline gelmiş olduğu görülüyor. Bu fanzin, sadece bir müzik dergisi değil, aynı zamanda bir topluluğun özgün ve yaratıcı sesi. Her bir sayı, Adana Metal Ahalisi'nin gerçekleştirdiği büyük organizasyonlarda sergileniyor ve metal müzik tutkunlarının ilgi odağı haline geliyor. İçeriği, yerli ve yabancı gruplarla yapılan derinlemesine röportajlar, özgün albüm kritikleri, etkileyici konser izlenimleri ve müzik dünyasının perde arkasına dair ilginç içeriklerle dolu. Ahali Fanzin'in her sayısı, bir müzikal keşif ve maceranın kapılarını aralıyor. Okuyucular, sayfalar arasında derinlemesine bir yolculuğa çıkıyor ve metal müziğin farklı yönlerini keşfetme fırsatı buluyorlar. Derneğin üyeleri tarafından özveriyle hazırlanan bu dergi, metal sahnesine yeni bir perspektif kazandırıyor ve yerel müzik kültürünün zenginliğini yansıtıyor. Ahali Fanzin'in başarısının arkasındaki güçlü isimlerden biri de editör Edip Kuzey Akten. Akten'in önderliğinde, dergi sadece bir yayın değil, aynı zamanda bir topluluk manifestosu haline geliyor. Metal müziğin derinliklerine inen bu fanzin, Adana Metal Ahalisi'nin tutkusunu ve enerjisini sayfalara ustaca yansıtıyor. İlk sayısının basıldığı gün tükenen Ahali Fanzin, metal müzik tutkunlarının kalbinde özel bir yer edindi. İkinci sayısında da büyük ilgi gören dergi, 2024 konser takvimi hediyesiyle okuyucularını okuyucularına harika bir jest yapmış oldu. Üçüncü sayının hazırlık aşamasında olması da, metal müzik tutkunlarını heyecanlandıran bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Ahali Fanzin, Adana Metal Ahalisi'nin müzikal mirasını yaşatıyor ve metal müziğin tutkunlarını yeni keşiflere davet ediyor. Bu dergi, sadece bir yayın değil, aynı zamanda bir müzikal deneyim ve hayranlık kaynağı. Metal sahnesinin vazgeçilmez bir parçası olan Ahali Fanzin, Adana'nın müzikal ruhunu sayfalarda taşıyor.
-
Trenchwar: Metal Sahnesinde Kendi İzini Bırakıyor - 'From The Earth To The Moon' Albüm İncelemesi
Trenchwar; Exodus, Testament, Violence gibi Bay Area gruplarından ilham alan Tolga Otabatmaz tarafından 2014 yılında tek adam projesi olarak kurulmuştur. Albüm kayıtları sonrasında grup artık tek adam projesinden sıyrılıp tam kadro ile müzikal hayatına başlamıştır. Şu zamana kadar tek bir konser vermişlerdir. İlk albümleri olan "Criminal Organizations" Stüdyo Deep'te kaydedilmiştir. Grup, iki yıl sonra, 2022 yılında "From The Earth To The Moon" albümünü kaydetti. Bu albüm ile birlikte nihai grup kadrosu şu şekilde oluştu: Harun Altun: Vokaller Dağhan Erdoğan: Baş Gitarlar Tolga Otabatmaz: Ritim Gitarlar Yiğit Aksoy: Davullar Grup üyelerinin müzikal kariyerleri incelendiğinde, Harun Altun ve Tolga Otabatmaz, Sermon ve Forgotten'da birlikte müzikal çalışmalar yaparken, Dağhan Erdoğan'ın da Black Tooth grubunda gitar çaldığını görmekteyiz. Bu kadar grup hakkında bilgi verdikten sonra bakalım Trenchwar yeni albümü ile metal dinleyicilerine iki sene sonra nasıl bir albüm çıkarmış, inceleyip görelim. Albümün açılış şarkısı olan "Tax Corruption", gayet gaz bir şekilde beyin hücrelerine işleyerek bize albümün gidişatı hakkında ipucu veriyor adeta. Albüm ile aynı ismi taşıyan "From The Earth To The Moon", tabiri caizse dört nala koşan bir at misali akıcı, doyurucu riffleri ile dinleyeni headbang yapmaya zorluyor adeta. Mükemmel bir epik melodi ile giriş yapan "Shock Doctrine", aynı zamanda bu albümdeki en güzel gitar solosuna sahip olduğunu düşündüğüm ve albümdeki en favori şarkım diyebileceğim kıvamında bir Thrash Metal bestesi olmuş. Nakarat bölümü ile beni etkileyen "Benevolent Businessman", değişken riffleri ile üzerinde epey mesai harcanmış, can alıcı başka bir beste. Çivici katil olarak bilinen, ülkemizin seri katillerinden biri olan Süleyman Aktaş'ın konuşmasının yer aldığı "The Nailing Killer", oldukça agresif bir altyapıya sahip; gerek ritim gitarlar, gerek vokaller, gerekse davullar olsun, oldukça sert ve hızlı bir Thrash Metal bestesi olarak karşımıza çıkıyor. Tam bir konser parçası ayarında, albümde dinlenmesi en keyif veren "Trash Not Thrash", albümün bence olmazsa olmazlarından. Led Zeppelin'in efsanevi bestelerinden biri olan "Communication Breakdown" şarkısının böylesine şahane bir şekilde yorumlanması gerçekten takdire şayan bir durum. Bass gitarın daha ön planda olduğu albümün kapanış şarkısı "In The Grip Of The Cult", melodik alt yapısı ile gayet eğlenceli, Thrash'n Roll kafalarında güzel bir kapanış şarkısı olmuş. Albümü genel olarak ele aldığımızda güzel bir alt yapıya sahip, güzel bir prodüksiyon ile güzel bir kapak tasarımına sahip. Türk Metal piyasasına kendi özgü bir altyapı oluşturulmaya çalışan Trenchwar, her tarz metal dinleyicisine hitap etmeye çalışmış. Albüm için benim tarafından objektif bir puanlama yapacak olursam 10 üzerinden 8,5 verebilirim. Bu kadar köklü, kaliteye sahip bir oluşumdan kötü bir albüm beklemek zaten olmaz. Kendilerini can-ı gönülden tebrik ediyorum ve destekliyorum. Son olarak THRASH 'TIL DEATH diyerek yazımı sonlandırıyorum.
-
Unearthly Rites - Ecdysis İncelemesi: Yeni Bir Finlandiya Death Metal Oluşumu
Unearthly Rites, Finlandiya death metal sahnesinin yeni bir oyuncusu olarak, debut albümleri Ecdysis'den önce sadece bir EP ile adlarını duyurmuş bir grup. Daha önce Sink, Hexhammer, ve Fuck-Ushima gibi gruplarda zaman geçirmiş deneyimli müzisyenlerden oluşuyorlar. Unearthly Rites, çürük oldschool death, grind ve crust elementlerini bir araya getirerek dinleyicileri yüzlerine yapışan doğal olmayan bir ses profili ile karşılıyor. Bu, kaburgalarınıza yapışan, akciğerlerinizi zehirli peynirle kaplayan iğrenç bir müzikal deneyim sunuyor. Ayrıca duyduğum en insansı olmayan ölüm vokallerini barındırıyor. Daha fazlasını ne isteyebilirsiniz ki? Karanlık ve ürkütücü bir atmosfer yaratan bir enstrümantal girişin ardından, "Deep Drilling Earth's Crust" ile sert bir şekilde başlıyorlar ve kocaman ve iğrenç bir ses sizi acımasızca dövüyor. Gitar tonu yırtık ve devasa, bas pis kokulu ve Sisli'nin vokalleri adeta cehennem kapılarını açmış gibi. Şarkı, çılgın tempolardan ezici orta tempolu ritimlere geçiyor ve sizi yerlere yıkacak kadar büyük vurgularla dolu. Bu, kaotik ve karışık bir yolculuk ve beni Rotpit's "Slimebreeder" şarkısının ihtişamını hatırlatıyor, ancak bu çok daha ağır. Daha da iyisi, "The Master's Tools" yavaş ve tehditkâr bir başlangıç yapıyor ve ardından Bolt Thrower'ın Super-Soldier Serum ve bath salts karışımıyla hissettiriyor. Bu şey çok ağırlığından ve bitmeden önce sizi Earth's core'a kadar itecek. "Capitalocenic Nightmare" ise acımasız bir savaş makinesi gibi, ışığı yutan ve zamanı bükülen vurgularla dolu ve her korkunç saniyeyi tadacaksınız. Başlık parçası oldukça ham ama özgüvenli, neredeyse oyunbaz bir tutum sergiliyor ve kanlı yüzünüze tekme atarken bile. Sisli gerçekten burada bir vokal performansı için abominasyona gidiyor ve inanılmayacak kadar kötü duyulmalı. "New Venus" de acımasızlıktan kaçınmıyor, titan cevheri yığınından daha ağır olan ezici bir vurgu festivaliyle. Hafifçe crusty, punk ruhu, ham ve doğrudan ölüm saldırısıyla iyi bir şekilde eşleşiyor ve kafanıza taze domuz dışkısı gibi her iki tarzın da en kötüsü dökülüyor. Çok kısa 34 dakikalık sürede, sadece "Fuck Ecofascism"'in 2 dakikası gelişmemiş ve kullan-at olarak hissettiriyor. Prodüksiyon mezarlık altında akan bir lağım gibi ve çok gaddar ve iğrenç ki dayanılmaz kütle olarak karşımıza çıkıyor. Santtu Markko ve Simo Perkiömäki, megaton riffage ve omurga titreten vurgularla savaşı kapınıza getiriyorlar ve bu, yaşam beklentinizden yıllarınızı alıyor. Devrim niteliğinde bir şey yapmıyorlar, sadece huge, oppressive leads oluşturuyorlar. Sololar jagged, abrasive, and discordant ve her şey, bir çılgın zihindeki tatlı noktayı vuruyor. Jennika Vikman'ın bas çalışması çirkin ve iğrenç, harika bir şekilde deli tonla dolu. Bu, sesi fat, bubbling low-end terror ile dolduruyor ve zengin bir kulak çöpü ekliyor. Üstüne Sisli, grunts, roars, screams and wails şeklinde insanı şok edecek ve hayran bırakacak şekilde ölümcül performanslar sergiliyor. Bu özel akciğerler, modern bilim tarafından incelenmeli çünkü açıkça insan kökenli değil. Ecdysis, rastgele keşfedip aşık olacağınız türden küçük bir yeraltı mücevheridir. Çok iğrenç ve sümüksü olmasına rağmen şaşırtıcı derecede çekici ve keyifli. Unearthly Rites, ölüm dünyasına yeni adım atmış olabilir, ancak bu kadar büyük ve ilgi çekici bir sese sahipken, uzun süre mezarın altında kalmayacaklar. En yeni salgının temelinde yer alın, çünkü bu şey bulaşıcı. Puan: 3.5/5.0 DR: 9 | İncelenen Format: 320 kbps mp3 Label: Prosthetic Records Websitesi: unearthlyrites.bandcamp.com | facebook.com/unearthlyrites666 | instagram.com/unearthlyrites Dünya Çapında Yayın: 3 Mayıs 2024
-
Glassing – From the Other Side of the Mirror
Austin merkezli Glassing'in müziği kimseye benzemiyor. Keskin rifler ve kristal melodilerin harmanlandığı bu müzik tarzıyla, eleştirmenler post-metal, post-black, post-rock, mathcore, shoegaze, sludge, noise rock, screamo ve post-hardcore gibi tanımlamalar yapmışlar, ancak hiçbiri tam olarak tutmamış gibi görünüyor. Amenra, Deafheaven, Holy Fawn ve Infant Island gibi gruplarla kıyaslamalar yapılıyor - adil ancak eksik. 2017'deki Light and Death albümüyle oluşturulan tarzını, 2019'daki Spotted Horse ile keskinleştiren ve 2021'deki Twin Dream ile mükemmelleştiren Glassing, her yeni çıkışıyla seviyesini yükseltiyor, tonal hesaplamaları daha akıcı ve organik hale gelirken dişlerini gıcırdatan cezalandırması asla geri planda kalmıyor. Camın Öteki Tarafından, mükemmeliyetiyle tanınan bir grup için başka bir bölüm ve başarıdır. Glassing'in sunduğu tarz, "Defacer" ve "Nominal Will" adlı iki parçanın kısa bir ara ile ayrıldığı dikotomiyle en iyi şekilde açıklanır. İlk parça son derece acımasızdır; kalın, iri siyah sludge rifler volkanik bir şiddetle yağarken, ikinci parça sürekli kanlı ve yürek burkan melodik solo gitar yaklaşımıyla bass ağırlıklı vurumlar üzerinde yükselir, acının amacını verir. Bu ikiliği, belki de aynanın iki tarafını temsil eden bu albümün kırk iki dakikasında yıkıcı rifler ve yürek burkan melodiyle harika bir sadelikle ilerler. Belki de Twin Dream'in hırsını aşamaz ama daha düşünceli tonları ve yıkıcı derecede kalın rifleri, yine de büyük bir başarıya imza atar. Glassing'in sesi buna rağmen bu ikiliğe rağmen daha akıcı hissettiriyor. Twin Dream'e kıyasla, farklı tarzlar, vokaller ve bölümlerin çarpıştığı yerde, Camın Öteki Tarafından, hoş bir sadelikle ilerliyor gibi görünüyor. "Anything You Want", "Nominal Will" ve "Ritualist" gibi parçalar, nabız atan siyah sludge'a yükselen gitar soloları ve koro temizleriyle birleşirken, bölümler arasında sorunsuzca geçiş yapar. Başka yerlerde ise iki uç örneklendirilir, "Nothing Touches You" ve ara "The Kestrel Goes" gibi narin melodilerin ağırlıklarla kıyası, ağırlığın yanında daha savunmasızdır. Diğer taraftan, "As My Heart Rots" ve "Circle Down" gibi parçalar, siyah tremolo, sludge ağırlık ve post-metal temelli disonant mathcore kalitesinden not alarak, Devasa rifleriyle desteklenmiş post-metal temalı bir şablon üzerine yerleşir. Dustin Coffman'ın vokalleri, siyah sludge'ın sadeliğine geri döner, keskin bir kenar katar. Glassing'in yumuşak olduğunu iddia edemezsiniz. Hırslı olmak gözlemciye bağlıdır, Ancak Camın Öteki Tarafından bazı basit engeller vardır. Glassing'in en büyük varlığı, keskinlik ve melodinin arasında gerilim oluşturma yeteneğidir ve "Ritualist" ve "Defacer" gibi parçalar bu gerilime sertçe giriş yaparken, diğer parçalar sadece birine veya diğerine düşer. "Nothing Touches You", "Anything You Want" ile kıyaslandığında soluk kalır, "Defacer" ile "Nominal Will" arasındaki keskin renk paletleri rahatsız edici olabilir. Aynı şekilde "Circle Down" ve "Wake" arasındaki fark, aralarında bir ara parça olmasına rağmen, çarpıcıdır. Aradaki ara "Sallow" ve "The Kestrel Goes", bu manzaralar arasındaki geçişleri yumuşatmaya çalışırken, genellikle gereksiz olarak algılanır. Daha da kötüsü, kapanış parçası "Wake", olması gerektiği gibi yükseltilmiyor, zayıf bir "Anything You Want" gibi hissettiriyor ve belirgin bir sonuca ulaşmıyor. Gerçekte, Glassing'in en büyük sorunu sıralama şeklidir, her parça büyük bir coşku ve her türlü performansla başarılı bir şekilde gerçekleştirilir, ancak albüm içindeki yerleşim biraz garip hissettirir. Twin Dream, bu manzaraları hardcore filtresiyle ilk yarıya veya ikinci yarıya iletirken, Camın Öteki Tarafından, bu manzaraları daha düşünceli bir zarafetle düzenlemeye çalışırken, "Defacer", "As My Heart Rots" ve "Circle Down" gibi daha da ağırlaştırarak kıyasla daha büyük bir ağırlık ekler. Camın Öteki Tarafından'nı bir gerileme olarak değil, bugünün en heyecan verici metal gruplarından birinden farklı bir yaratık olarak görmelisiniz. Puan: 4.0/5.0 DR: 6 | İnceleme Formatı: 320 kbps mp3 Plak Şirketi: Pelagic Records Websitesi: glassing.bandcamp.com | glassingband.com | facebook.com/glassingband Dünya Çapında Yayın Tarihi: 26 Nisan 2024
-
Vnv Nation - Electric Sun
VNV Nation, 1990 yılında aslen Wexford, İrlanda ve Londra, Birleşik Krallık'tan gelen ve şu anda Hamburg, Almanya merkezli bir İngiliz/İrlandalı elektronik müzik grubudur. Endüstriyel müzik, trance, synthpop ve EBM unsurlarını birleştiriyorlar. Daha önceki çalışmalar aynı zamanda bazı elektro-endüstriyel etkileri de içeriyor. Kurucu üyeler Ronan Harris ve Mark Jackson'dır. İsimdeki "VNV", grubun sloganına uygun olarak "İntikam değil zafer" anlamına gelir: "Kişi başarmak için çabalamalı, acı pişmanlık içinde oturmamalı." Tarihine 12 tane albüm sığdırmış bu dehşetengiz, bu müziğin yayılmasında aslında en çok pay sahibi gruplardan biri olan VNV Nation bakalım 2023'e nasıl bir giriş yapmış. Her zamanki gibi albüm kritiğine geçmeden önce VNV Nation'ı simgeleyen ve baktığınızda direkt olarak "VNV Nation yeni albüm çıkartmış" diyebileceğimiz bir albüm kapağı ile karşılıyor bizi. Şimdi albümdeki şarkıları detaylı bir şekilde inceleyelim. Albüme adını veren "Electric Sun" ile iliklerimize işleyen, o naif, ince synth dokunuşları ve Ronan Harris'in sakinleştirici sesi ile sizi alıp götürüyor. Dip synth vuruşları ve arkadaki melodik klavye dokunuşları ile "Before the Rain" bizi karşılıyor; sound o kadar doğaüstü ki alıp bizi çok uzaklara götürüyor ve derinlere dalıyorsunuz nedenini bilmeden. Synth pop melodiler ile dinamiği koruyan ama asla melankolisini bozmayan "The Game" ile şarkı biraz darkwave esintileri üzerinden duygu bütünlüğünü koruyor. "Invictus" her zamanki dinamik bir VNV Nation şarkısı, şarkının nakarat bölümündeki vokal melodileri çok hoş geliyor kulağa. Enerjik, tam arabada bangır bangır açıp dinlemek isteyebileceğim "Artifice" ile albümün gidişatı anlık hızlanıyor. Enstrümantal bir ara geçiş ile "In the Temple" standart bir VNV Nation şarkısı olarak göze çarpıyor. "The Prophet" kaliteli synth pop melodileri ile eğlenceli bir VNV Nation şarkısı olmuş. Albümün en güçlü şarkılarından biri ve VNV sound'unu sonuna kadar hissettiren "The Wait" şarkısının ortasındaki synth partisyonları mükemmel ötesi. "At Horizon's End" ile VNV, bizi gene kaybolmuşluğun içinde hissettiriyor. Düz ama etkileyici vokaller ile gelen "Run" gene depresif ve hüzünlü bir boşluğa sokuyor. Sanki hafif The Cure melodilerini hissettiren bir yapıda olan "Sunflare" ile melankolik alt yapı devam ediyor. Albüm "Under the Sky" isimli müthiş outro ile kapanıyor. Ne desem bilemiyorum ki. VNV Nation beni alıyor sürekli huzurun köşesinde bırakıyor ama o bıraktığı yerde ağır bir melankoli ve hüznü de beraberinde getiriyor. Böyle bir müzik grubunu dinliyor olmanın mutluluğu, sevinci ve heyecanını taşıyor olmam bana gerçek bir haz veriyor. Tarifi anlatılamayan duygular bunlar. 90'lı yıllardan beri aynı ruh ve aynı duygu ile bence 2023 yılının benim için en iyisi tartışmasız. 10/9'u üretkenliği ile hakkediyor bu grup.
-
Accept'In Yeni Albümü 'HumanoId' Metalin Sınırlarını Zorluyor
ACCEPT, 2009'daki yenilenme sürecini bir zafer hikayesine dönüştürmüş, her zaman olduğu gibi güvenilir ve doğru olan, adeta saat gibi çalışan bir grup. Alman efsaneleri, yeni vokalist Mark Tornillo'nun cesurca sahneye atılmasıyla birlikte tekrar bir araya geldikleri günden beri, gençlik heyecanıyla dolup taşan arzularıyla savaşmış ve kazanmışlar. Kadroda değişiklikler olmuş, yeniden bir araya gelen konfigürasyondan sadece Tornillo ve talismanik gitarist Wolf Hoffmann kalmış, ancak ACCEPT'in her zaman mütevazı ve inatçı ruhu aynı kalmış. "Humanoid", efsanevi Andy Sneap ile kaydedilen altıncı albümleri ve önceki beşini beğenenler için burada beklentileri karşılamayan hiçbir şey yok. Bu albüm tam olan bu ACCEPT işi! İmkansız derecede mükemmel prodüksiyon ve ACCEPT'in hiç değişmediğini keşfettikten sonra, "Humanoid" taze metal marşlarının başka bir cömert sunumu olarak tüketilebilir. "Diving Into Sin" patlayıcı bir açılışı yerine getirirken, başlık şarkısı yeterince kavgacı ve unutulmazdır ki gelecekteki konser listelerine güvenle eklenilebilir. "Frankenstein" klasik bir metal mini-canavar filmi gibi, ciddi duruşlu grup vokalleri ve biraz komik melodramla; "Man Up" Almanların sert rock köklerine iniyor, hayatın bizi "kafaya bir tuğla gibi" vurmasını düşünür ve ardından bizi tüm yaşadıklarımız hakkında dertlenmeyi bırakıp işlerimize koyulmaya teşvik eden bir nakarat sunar. Doğru, bu biraz sert olabilir. "Humanoid", gerçekten "The Reckoning" ile başlıyor: fil dişi gibi sallanan sert bir metal parçası, ACCEPT'in genellikle parlayan renk paletine daha karanlık tonlar getiriyor, mad-eye gösterişine dair bütün konsepte büyük katkı sağlayan — muhtemelen Hoffmann tarafından — bir solo ile. Daha gevşek olan "Nobody Gets Out Of Alive", tiner gibi ses yapan Tornillo çığlıklarıyla dolu bir rock 'n' roll patlamasıdır ve dürüst olmak gerekirse, "Man Up"da sunulanlardan biraz daha ilham verici hayat tavsiyeleri içerir. Zarif, ancak hüzünlü bir balad olan "Ravages Of Time" kesinlikle 1983'te ACCEPT'in yazacağı türden bir şarkı değil, ancak duygu yoğunluğu veya doğruluğu ("Hiçbir şey kalıcı değildir…") konusunda şüphe yok, ve Hoffmann'ın akıcı ve yaratıcı melodilerdeki yeteneği hala inkar edilemez. Kafa sallama alanına geri döndüğümüzde, hem "Unbreakable"ın beton blok çıkışının gücü hem de "Mind Games"in atışmalı kancalarının güzelliği, 2009'dan beri yazdıkları en iyi şarkılar arasındadır; "Straight Up Jack" ise AC/DC'ye olan borcunu öylesine açıkça kabul eder ki direnmek imkansızdır. Sadece yüksek sesle çal ve gülerek eşlik et. Bir ACCEPT albümü, Wolf Hoffmann'ın gösterişli bir parçası olmadan tamamlanmaz ve kapanış olan "Southside Of Hell", büyük adamın arka planda komuta ederken sorunsuzca birkaç sivri, paslanmaz çalımlar yapmasını sağlar. ACCEPT'in altıncı on yılında hala bu ateş yakıyor olması inanılması zor olabilir. Ancak bu ateş hala yanmaya devam ediyor.
-
Darkafas, Bursa'da Heyecan Verici Bir Konserle Sahne Alacak!
Bahar tam olarak geldi ve Darkafas hayranları için heyecan verici bir haber var! İstanbul merkezli rock grubu Darkafas, yeni şarkıları "Hayat"ı yayınladı ve şimdi konserler için hazır.Grup 26 Nisan'da Bursa KA Bar'da sahne alacak. Bu özel geceyi grup, sevenleriyle bir araya gelerek kutlayacak. Darkafas'a sahnede İlluzyon adlı müzisyen dostları eşlik edecek. İstanbul merkezli rock grubu Darkafas, klasik rock tınılarını modern melodilerle birleştirerek dinleyicilere benzersiz bir müzik deneyimi sunuyor. Grup, Sanem ve Kerem'in vokalleriyle, Tamer'in progresif tarzda davuluyla, Erdinç'in gitarıyla ve Okan'ın basıyla beş kişilik bir birleşim oluşturuyor. 2018'de kurulan Darkafas, Türkçe sözlü rock müziğiyle dinleyicileri etkilemeyi başarıyor. Darkafas'ın tarzı, klasik rock köklerini progresif melodilerle harmanlayarak oldukça dikkat çekici. Grup üyeleri, farklı müzikal geçmişlerinden besleniyor ve bu çeşitlilik, müziklerine dinamizm katıyor. Hem hard rock hem de progresif rock unsurlarını başarıyla bir araya getirerek tarzlarını şekillendiriyorlar. Darkafas, İstanbul'un önemli sahnelerinden olan The Wall, Woodstock ve Ağaç Ev gibi mekanlarda dinleyiciyle buluştu. Grubun enerjisi ve performansı, dinleyicilerden olumlu geri dönüşler alıyor. Konserlerindeki yüksek enerji, dinleyicileri kendilerine çekiyor ve unutulmaz bir deneyim sunuyor. Gelecek planları arasında, grup 2023'e kadar hazırladıkları bestelerini dinleyicilerle buluşturmayı hedefliyor. Darkafas hayranları, yakın zamanda yayınlanacak olan yeni besteleri canlı performanslarda deneyimleme şansına sahip olacaklar. Ayrıca, grup uzun vadede klipler çekmeyi planlıyor, bu da müziklerini daha geniş kitlelere ulaştırma stratejilerinden biri. Darkafas, Türkçe rock müziğinin sınırlarını genişleten ve dinleyicileriyle derin bir bağ kuran özgün bir grup. Darkafas'ın müziğini keşfetmeyenler için bir kez dinlemelerini öneriyoruz. Bu benzersiz grup, İstanbul sahnelerine yeni bir soluk getiriyor. Darkafas https://www.instagram.com/darkafas/ İlluzyon https://www.instagram.com/_illuzyon_/
-
BATUSHKA Sessizliğini Bozdu, Yeni Albüm Geliyor
BATUSHKA'nın, son albüm çalışmalarıyla müzikal haritasını yeni bir boyuta taşıdığı bir dönemdeyiz. 2019'dan bu yana ilk defa stüdyoya giren grup, sadece müzikal sınırları zorlamakla kalmıyor, aynı zamanda geleneksel olmayan enstrümantasyonla da sınırları aşıyor. Napalm Records'un stüdyosunda ustalıkla işleyen grup, şarkılarına duygusal derinlik ve mistik bir hava katıyor. Vokalist Bartłomiej Krysiuk ile yollarını ayırdıktan sonra, bu yeni BATUSHKA, Krzysztof Drabikowski'nin liderliğinde kendi benzersiz sesini oluşturuyor. İkinci albümleri olan bu çalışma, heyecan verici bir bekleyişe yol açıyor. BATUSHKA, albümün son dokunuşlarını yaparken, adeta bir ressamın tuvaline son darbelerini vuruyor. Günler süren yoğun bir çalışmanın ardından, sonbaharda piyasaya sürülecek olan bu eser, müzikseverlere büyülü bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Grubun resmi açıklamasında belirttiği gibi, bu albüm, müzikal paletlerinde geniş bir yelpaze sunacak. Farklı ve ilginç enstrümanlar, dinleyicileri bekleyen sürprizlerin sadece bir parçası. BATUSHKA, sanatlarını icra ederken kendilerine özgü bir imza atmayı amaçlıyor ve hayranlarını bu yolculukta yanlarında görmekten büyük mutluluk duyuyor. Yeni albüm öncesinde, BATUSHKA'nın müzikal yolculuğu aralıksız devam ediyor. 2020'de "Raskol" ve 2021'de "Tsaryu nebesnyy" isimli iki EP ile dinleyicilere ilham veren eserler sunan grup, 2021'in başında "Chyornye rituali" adını taşıyan canlı albümleriyle de dinleyicilerin karşısına çıktı.
-
DEICIDE: Metalin Yeniden Doğuşu - Banished By Sin'in Hikayesi
Şeytan'a şükürler olsun. Glen Amca geri döndü. DEICIDE her zaman özeldi. Death metali yıkıcı ve tehlikeli kılan vahşice vücut bulmuş hali olan Floridalı efsaneler, türün en kötü şöhretli grubuydu. O ilk üç albüm bugün bile, daha önce ya da o zamandan beri gelen hemen hemen her şeyin canına okuyor ve Glen Benton yıllar içinde biraz sakinleşmiş olsa da, grubunun her hareketinin üzerinde asılı duran yoğun bir aura var. Kuşkusuz, tüm kalıcı, karanlık karizmalarına rağmen, her albüm “Deicide” ya da “Legion”un 30 yıl önce yaptığı gibi militarist bir şevkle ikna etmeye çalıştı, ancak, birçok Deicide hayranı, hala orta derecede bir DEICIDE albümünü, modern death metal kayıtlarının herhangi bir kalitesindeki diğer albümlere tercih eder. Neyse ki “Banished By Sin” için alametler oldukça iyiydi. 2018 tarihli "Overtures of Blasphemy", en azından "Till Death Do Us Part"tan (2008) bu yana en güçlü albümleriydi ve ilk günlerdeki kısa, keskin saldırılara kısmi bir geri dönüş niteliğindeydi. Daha da önemlisi, Glen Benton'ın sesi yeniden havaya girmiş, dinin dinsizlerin hayatlarına sürekli müdahale etme cüretine kesinlikle öfkelenmiş ve İsa'nın boğazına sağlam bir aparkat indirmekten çekinmemişti. Altı yıl sonra, DEICIDE'ın şanslı 13. stüdyo albümü Benton'ın hala öfkeli olduğunu yüksek sesle ilan ediyor. DEICIDE'ın birkaç yıl ve birkaç albüm boyunca zanaatları üzerinde çalışmak için zaman ve para eksikliği nedeniyle boğulmuş gibi göründüğü bir dönem oldu. Burada öyle değil. “Banished By Sin” anında grubun yıllardır yaptığı her şeyden daha büyük, daha şişman ve daha ölümcül bir şekilde dikenli geliyor. Açılış parçası “From Unknown Heights You Shall Fall”, birkaç muhteşem gitar solosu, sayısız barbarca riff ve bazı klasik Benton böğürmeleri ile dümdüz, İsa'ya saldıran bir öfke. Acımasızca kısa ve öz olan bu şarkı, zamanı 1990'a geri döndürmeye çalışmıyor, ancak bu albümdeki diğer tüm şarkılar gibi, "Once Upon The Cross"un DEICIDE’ına birkaç tüyü diken diken edecek kadar yakın. Bundan sonra, “Banished By Sin” doğrudan bir hüner gösterisidir. Nostalji çoğu zaman yeni şarkıların, sevilen klasikleri havada tutan aynı coşkuyla kucaklanmasını engelliyor, ancak burada, hepsi de sadık hayranları yakın çevrelerini parçalamaya zorlayacak birkaç yarışmacı var. “Sever The Tongue” bariz bir örnek: şekil değiştiren, klasik metal cevheri, DEICIDE'ın daha ölçülü bir grup haline geldiğini gösterirken, Mesih'in göğüs kafesine gereken kung-fu tekmesini atmayı da ihmal etmiyor. Soldan gelen “Faithless”, manik patlama vuruşları ve İsa'nın turbo şarjlı inkarlarına patlamadan önce parıldayan bir görüntü olarak başlıyor. “Failures Of Your Dying Lord”da özellikle akıl almaz bir şey var, o kadar çılgınca ve vahşi ki akılda kalıcı olmaması gerekiyor, ama aslında öyle, hem de çılgınca. “I Am I...A Curse Of Death” de aynı derecede heyecan verici: gerçekten cehenneme iniş gibi bir riff ile başlıyor ve ardından Benton içini dışına kusana kadar yüksek hızda kıvrımlar ve dönüşler üzerine yığılıyor. Mükemmel zamanlar. Gerçek DEICIDE geleneğinde, “Banished By Sin” büyük bir hızla ilerliyor, ilerleme gibi saçmalıklarla zaman kaybetmiyor ve küfür dolu bütünlüklerinde Hıristiyanlığın nefes borusunu hedef alan vahşi, savrulmuş bir dirsek anlamına gelen 12 kabarcıklı death metal parçası sunuyor. Tüm eğlence ve oyunlar (ve şüpheli sanat eserleri) bir yana, bu aynı zamanda uzun zamandır yaptıkları en iyi kayıtlardan biri ve cehennemi yükseltmek istediğinizde Glen Benton'ın hala o lanet olası adam olduğunu hatırlatıyor.
-
SLIPKNOT Bu Hafta Kaliforniya'da Çok Küçük Bir Mekanda Tek Seferlik Bir Gösteri Düzenleyeceğini Duyurdu
Slipknot hayranları için büyük bir gün oldu. Önce Eloy Casagrande 'nin (eski Sepultura üyesi) büyük olasılıkla grubun yeni davulcusu olduğu haberi geldi ve şimdi de gelen haber ile Kaliforniya'da son derece küçük bir konserin olacağı haberi geldi! Slipknot'un You Can't Kill Me web sitesine göre, 25 Nisan'da Pioneertown, CA'daki Pappy + Harriet's mekanında çok küçük bir konser olacağı ve bu konserde yeni davulcularını tanıtacaklarını duyurdular. Biletler 9 dolar [ :))) ] ve bugün öğlen PST'den itibaren satışa sunulacak, bu yüzden çevrimiçi ve hazır olduğunuzdan emin olun yorumları yapıldı. Hızla sold out olacağı kesin! Peki bu konser ne kadar küçük? IndieOnTheMove'a göre mekan dışarıda 350, içeride ise 850 kişiye ev sahipliği yapıyor. Yani evet, küçük. ( ülkemize göre büyük) Slipknot'ın konser geliri ile bağış yapacağını duyurdu. Kaliforniya'daki reklam panosunun kastettiği şeyin bu olduğunu düşünüyoruz ve grubun 1999 tarihli kendi adını taşıyan ilk albümünün tamamını çalacağını varsayıyoruz...
-
HAKEN'den ROSS JENNINGS Yaklaşan "An Evening With" ABD Turnesini Değerlendirdi
İngiltere'nin progresif-metal yıldızlarından Haken, geçtiğimiz Eylül ayında bu yıl An Evening with Haken adlı bir turne ile ABD topraklarına döneceklerini ve grubun son albümleri Fauna 'nın tamamını ve diğer bazı şarkılarını çalacaklarını duyurdu. Bu konserlerin neye benzeyeceği, başka neler duymayı bekleyebileceğimiz ve daha fazlası hakkında daha fazla bilgi edinmek için grubun solisti Ross Jennings ile ayaküstü bir kısa bir sohbet gerçekleştirilmiş buyrun; Bu Kuzey Amerika'daki ilk "Evening With" headlining turneniz. Neden bunu şimdi yapmaya karar verdiniz? Kuzey Amerika'da gerçekleştirdiğimiz son çok başarılı turneden bu kadar kısa bir süre sonra bu kez yepyeni bir formatla geri dönüyor olmak harika! Sürekli büyüyen kataloğumuzu sadece 100 dakikalık bir set listesine sığdırmak son yıllarda giderek zorlaştı. Yıllar boyunca bize verilen desteğe duyduğumuz minnettarlığın bir göstergesi olarak, bu sefer hayranlarımıza biraz daha fazlasını vermek istedik. Fauna albümününtamamını çal acaksınız. Başka ne çalacaksınız? Aralarından seçim yapabileceğiniz bu kadar çok materyal varken nasıl bir set listesi oluşturuyorsunuz? Klasik Haken parçaları, bazı hayranların favorileri, grubun favorileri, bir süredir çalmadığımız bazı şarkılar ve daha önce hiç çalmadığımız birkaç şarkının bir karışımını seçtik. Sanırım hepimizi biraz rollercoaster yolculuğu bekliyor. İlk albümünüzden bu yana neredeyse 15 yıl geçti. Grup yıllar içinde nasıl bir evrim geçirdi? Yıllar boyunca albümlerimizde dinleyicilerimizi sayısız tarz ve yaklaşımdan geçirdik, bu da hem grup hem de dinleyici için işleri taze ve ilginç tuttu. Şarkı yazımı organik olarak başlangıçta olduğundan daha işbirlikçi hale geldi, Fauna bunun en iyi örneği. Yazarken güçlü riffler ve akılda kalıcı nakaratlar her zaman ön planda oldu, dolayısıyla bu yön sabit kaldı. Uzun epikleri mi yoksa daha kısa şarkıları mı canlı çalmayı tercih ediyorsunuz? Böyle bir tercihimiz olup olmadığından emin değilim ama genellikle dinleyicilerimiz için güzel bir denge kurmayı hedefliyoruz. Elbette bir set listesinin iniş ve çıkışları doğru olmalı ama bizim için en önemli şey şarkıların canlı olarak olabildiğince iyi tınlaması. Turneden sonra sırada ne var? Japonya'daki ilk gösterilerimizi gerçekleştirmeden önce çok kısa bir ara vereceğiz ve bunun için gerçekten heyecanlıyız! Aşağıdaki tüm Haken tarihlerine göz attığınızdan ve biletlerinizi buradan aldığınızdan emin olun. 2/10 - The Fonda Theatre, Los Angeles, CA 2/11 - House of Blues, Anaheim, CA 2/13 - The Depot, Salt Lake City, UT 2/15 - Boulder Theater, Boulder, CO 2/17 - Tannahill's Tavern & Music Hall, Forth Worth, TX 2/18 - White Oak Music Hall, Houston, TX 2/20 - Delmar Hall, St Louis, MO 2/21 - Bogart's, Cincinnati, OH 2/22 - Egyptian Room at Old National Centre, Indianapolis, IN 2/23 - The Arcada Theatre, St. Charlies, IL 2/24 - St. Andrew's Hall, Detroit, MI 2/25 - Danforth Music Hall, Toronto, ON 2/27 - Roxian Tiyatrosu, McKees Rocks, PA 2/28 - Baltimore Soundtage, Baltimore, MD 2/29 - Ridgefield Playhouse, Ridgefield, CT 3/1 - Somerville Tiyatrosu, Somerville, MA 3/2 - Palladium Times Square, New York, NY 3/3 - The Vogel, Red Bank, NJ 3/5 - The Orange Peel, Asheville, NC 3/6 - Center Stage, Atlanta, GA
-
ARSONİST İkinci Teklisi 'REBIRTH' Yayınladı
Arsonist, Karanlık Müziğe Açılan Kapıya Hoşgeldiniz... Karanlık metal sahnesine yeni bir soluk getiren Arsonist, dinleyicilerini büyüleyici bir deneyime davet ediyor. Grup, son çıkardığı ikinci teklisi "Rebirth" ile karanlık ve melankolik bir hikayeyi işliyor. Şarkı, black ve doom metal ögelerini ustaca harmanlayarak, dinleyicilerini uygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Söz ve müziği Arsonist'e ait olan "Rebirth", yıkımın ve boşluğun yankılandığı bir senfoniyi andırıyor. Şarkının etkileyici sözleri, bir yeniden doğuşun hikayesini anlatırken, müzikal olarak da derin bir acı ve umutsuzluk atmosferi yaratıyor. Grubun sesi, ruhu ve ruh halinin yansıması olan şarkı, dinleyicileri karanlık ve melankolik bir yolculuğa çıkarıyor. Kayıt, mix ve mastering işlemleri Hakan AKKAYA tarafından gerçekleştirilirken, kapak tasarımı Furkan GÜLTAŞ'a ait. Şarkının prodüktörlüğünü üstlenen isimler ise Hakan AKKAYA ve Proje 999. "Rebirth", Arsonist'in ilerleyen tarihlerde yayınlamayı planladığı ilk albüm için de bir ön hazırlık niteliği taşıyor. Grup, müziğindeki derinlik ve duyguyla metal severleri etkilemeye devam ediyor. "Rebirth" şarkısının sözlerini okurken, sanki bir karanlık odanın içine girmiş gibi hissettim. Sözler, adeta bir melankolinin ve umutsuzluğun derinliklerinde bir yolculuğa çıkardı beni. Her dizede, yıkımın yankılarına ve içsel bir boşluğa daldım. Şarkı, adeta bir içsel çöküşün sembolik bir tablosunu çiziyordu; bir kişinin kendi iç karanlığıyla yüzleşerek, kendi yok oluşunu izlemesi gibi. Ancak, bu karanlık ve melankolik atmosferin içinde, bir tür umut ışığı da beliriyordu. Yeniden doğuşun güçlü imgesi, her bir dizede yavaşça beliriyor, umutsuzluğun içinden doğan bir umut ışığı gibi parlıyordu. "Rebirth!" kelimesinin tekrarı, adeta bir dönüşümün başlangıcını müjdeliyordu; karanlığın içinden doğan yeni bir yaşamın habercisi gibiydi. Sözlerin derinliklerinde, yalnızlık ve içsel kederin ağırlığı hissediliyordu. Her bir dize, bir çeşit içsel çatışmanın ve kendi karanlık tarafımızla yüzleşmenin bir yansıması gibiydi. Ancak, bu içsel karanlığın derinliklerinde bile, bir tür içsel birikim ve güç vardı. Şarkının sonunda, yeniden doğuşun sembolizmiyle, bir tür içsel zaferin kutlandığı hissediliyordu. Bir müzik parçasının sözleriyle bu kadar yoğun bir duygusal deneyim yaşamak, gerçekten etkileyiciydi. Arsonist'in "Rebirth" şarkısı, derinlikli sözleriyle dinleyiciyi içsel bir yolculuğa çıkararak, karanlık ve ışık arasındaki ince çizgiyi keşfetmeye davet ediyor... Arsonist, metal müzik sahnesine taze bir nefes getiren ve dinleyicilerini derin duygusal yolculuklara çıkaran bir grup olarak dikkat çekiyor. Özellikle "Rebirth" gibi şarkılarıyla, karanlık ve melankolik atmosferler yaratmalarıyla bilinmekte. Grup, sözlerindeki derinlik ve müzikal yetenekleriyle dinleyicilerin ruhunu derinden etkilemeyi başarıyor. Müziği, karanlık ve umutsuzluğun arasındaki ince çizgiyi ustalıkla işleyerek, dinleyicilerin içsel dünyalarına dokunmayı başarıyormış. Şarkılarındaki derin anlamlar ve sembolizm, metal müzikseverler arasında geniş bir hayran kitlesi oluşturmasını sağlıyacak gibi duruyor.
-
Metaforya - Deficient (Official Music Video)
Metaforya'nın Yeni Klibi "Deficient" Yayında! Metaforya, adrenalin dolu klibiyle hayranlarını alt üst ediyor! "Empires of Dust" adlı EP'leriyle kudretli bir giriş yapan grup, "Deficient" isimli çıkış parçalarının resmi müzik videosunu sonunda yayınladı! "Empires of Dust" EP'si şimdi tüm dijital platformlarda erişilebilir durumda. Grubun kaleme aldığı bu destansı parça kalbinizi yerinden oynatacak! Sert riff'ler, kudretli vokaller ve çarpıcı görsellerle dolu bu klip, metal piyasasında bir fırtına gibi esecek! "Deficient" klibi, sizi başka bir boyuta taşıyacak. Hazır mısınız?
-
Bloody Falls - Amartia
Finlandiyalı Bloody Falls'un son albümü Amarita'da kaos hüküm sürüyor ve karanlık her köşede pusuda bekliyor. 19 Nisan'da piyasaya çıkan albüm, vokalde Antero Hakala, gitarlarda Stavros Mathios ve Marko Mäkinen, basta Mika Lehtinen ve davulda Rami Vartiainen ile birlikte hesaba katılması gereken amansız bir güç. Albümün ortaya çıktığı andan itibaren Bloody Falls 'un işinin ehli olduğu anlaşılıyor. Amartia hiç vakit kaybetmeden insanı melodik vahşetin ve özür dilemeyen saldırganlığın girdabına sürüklüyor. Açılış parçası "Sorrow Is My Name", havayı bir jilet gibi parçalayan kabarcıklı gitar çalışmasıyla tonu belirlerken, "I Will Be Your End" çılgın enerji ve çalkantılı ritimlerden oluşan amansız saldırısıyla onu takip ediyor. Albümü ilk açtığımızda derinlerden bizi karşılayan o destansı gitar tonu ve birkaç saniye sonra gelen Antero Hakala'nın mükemmel agresiflikteki vokalleriyle beraber adeta sizi transa sokacak türden bir şarkı yazımına sahip o yolculuğa başlıyorsunuz. Prodüksiyonu ile de dikkat çeken bu albüm, ses tokluğu açısından adeta bir ders niteliğinde. Ayrıca albüm, bir miktar Techdeath ve Melodic Black Metal unsurları içermekte; bu da Amartia albümünü farklı kılan yönlerden biri. Amartia'nın albümü, başlangıcından itibaren derin ve etkileyici bir atmosfer oluşturarak dinleyiciyi içine çekiyor gibi görünüyor. Antero Hakala'nın vokalleriyle birleşen yoğun gitar tonları, dinleyiciyi bir tür müzikal transa sokacak kadar etkileyici bir deneyim sunuyor. Albümün prodüksiyon kalitesi de dikkat çekici, seslerin netliği ve derinliğiyle birlikte, dinleyiciye müzikal bir ders niteliğinde bir deneyim sunuyor. Techdeath ve Melodic Black Metal unsurlarının bir araya gelmesi, albümü diğerlerinden ayıran ve ona benzersiz bir hava katan özelliklerden biri gibi görünüyor. Bu türlerin birleşimi, dinamik ve çeşitli bir müzikal palet sunarak dinleyicilere farklı ve ilginç bir deneyim sunuyor olabilir. Bu unsurların ustaca kullanılması, Amartia'nın müzikal yeteneklerini ve yaratıcılığını vurguluyor gibi görünüyor. Albüm ilerledikçe Bloody Falls hem akıldan çıkmayacak kadar karanlık hem de karşı konulmaz derecede melodik bir ses örgüsünü ustalıkla örüyor. "The Way Of Sin" ve "Man Undying" gibi parçalar, grubun sert vokalleri feryat eden gitarlarla kusursuz bir şekilde harmanlama yeteneğini sergiliyor ve cezalandırıcı olduğu kadar atmosferik bir ortam yaratıyor. Ancak Amartia, sadece ağır riffler ve davulda patlayan vuruşlardan oluşan bir koleksiyondan daha fazlası; insanı insan ruhunun en karanlık girintilerinde bir yolculuğa çıkaran derin bir dinleme deneyimi. Albümün en önemli parçası olan "Man Undying", "Evil Incarnate " ve " The Curse Of The Mark " şarkılarından oluşan üçleme, İncil'deki anlatılardan ilham alan günah ve kefaret temalarını grubun kendine özgü vizyonuyla harmanlıyor. Bloody Falls, Amarita boyunca olağanüstü bir müzisyenlik ve şarkı yazma becerisi sergiliyor. Karmaşık gitar sololarından gürleyen bas hatlarına ve durmak bilmeyen davullara kadar grubun sesinin her unsuru mükemmel bir uyum içinde bir araya gelerek duyulara yönelik sonik bir saldırı yaratıyor. Bloody Falls müzikal hünerlerinin yanı sıra keskin bir hikaye anlatımı ve kavramsal derinlik duygusu da sergiliyor. Amartia geleneksel anlamda bir konsept albüm olmasa da, her şarkının karanlık, kefaret ve insanlık durumu temalarını bir araya getiren daha büyük bir anlatının parçası olduğu açık. Albüm epik finali "I Met My Death" ile sona eriyor ve insan yaşadıklarına karşı bir huşu ve saygı duygusuyla baş başa kalıyor. Amarita, metalin sınırları aşma ve beklentilere meydan okuma gücünün bir kanıtı DİNLENMESİ GEREKEN PARÇALAR: "I Will be Your End", "The Way of Sin", "Evil Incarnate", "I Met My Death"
-
SLIPKNOT'dan Kaliforniya'da Gizemli Billboard
Marlon Brando'nun gözleri olmadan Kaliforniya'yı göremezsiniz... Slipknot, 1999 tarihli kendi adını taşıyan albümlerinin 25. yıldönümünü kutlamak üzere bu Aralık ayında Avrupa turnesine çıkacak... Ancak California bu turneden önce çok daha ilginç şeyler görebilir gibi duruyor. Reddit kullanıcısı deadendandrea, Indio, CA 'da (Coachella'nın yapıldığı yerde) üç şey yazan gizemli bir Slipknot billboard (aşağıda) -"SADECE BİR GECE İÇİN", "UZUN ÖMÜRLÜ OLMAN DİLEĞİYLE" yazmakta, hemen altında ise You Can't Kill Me adlı bir web sitesine bağlantı koyulmuş. Site bir süredir yayında olsa da, 1999'dan fırlamış gibi görünmesi için oldukça uğraşılmış, sanki 90'lardan kalma bir site gibi gözüküyor. Bizi izlemeye devam edin, çünkü Slipknot kesinlikle bir şeylerin peşinde. Davulcu M. Shawn "Clown" Crahan geçtiğimiz günlerde Kerrang! 'a Slipknot 'ın albümü kutlamak için daha küçük gösteriler yapacağını doğruladı, belki de ilki Kaliforniya'da gerçekleşiyordur? Crahan, "Evet, albümü baştan sona çalacağız," dedi. "Ama kurumsal dünyaya boyun eğip tüm bu insanlara istediklerini vermeyeceğimden eminim. İstediklerini alacaklar. Ama biz ne alacağız biliyor musunuz? Biz eğleneceğiz. Crahan, Knotfest Australia'ya verdiği bir röportajda gizemli yeni davulcularından yeni materyallerine ve daha küçük bir gösteri ihtimaline kadar her şeyden bahsetti. "Yeni bir davulcu fikri beni çok heyecanlandırıyor," diyor Crahan. "Bunun için pek çok neden var. Kafanız karışmasın... Grupta olmadığınız ve kırgınlık olmadığını anlamadığınız sürece durumun nasıl göründüğü önemli değil, hiçbir zaman da olmadı. Biz sadece kendi yolumuza gittik, anlıyor musunuz? Gerçekten kötü bir şey olmadı, ancak bu kadarını söyleyebilirim. "Söyleyebileceğim tek şey Slipknot 'un yoluna devam etmeye karar verdiği ve bizim de bunu yaptığımız. Yaptığımız şey için çok heyecanlıyım. Gerçekten çok çalışıyoruz ve biliyorsunuz, yeni müzik olacak, yeni maskeler olacak, yeni insanlar olacak, 25. yıl dönümünü kutlarken yeni fikirler olacak. Bazı gösterilerin 200 kişi, 500 kişi, 700 kişi, 2,000 kişi olabileceğini hayal edebiliyorum." Crahan daha sonra yeni müzik konusuna da açıklık getirdi: "Ben olaya yeni müzik, albüm falan gibi bakmazdım. Bence biraz eğleneceğiz. Tam olarak ne yapmaya çalıştığımızı bilmiyorum. Sadece yapmak istediğimiz şeyi yapmak istediğimizi biliyorum, bu yüzden nasıl olursa olsun, olur. Onu zorlamayacağız ve olması gerekmeyen bir şeye dönüştürmeyeceğiz ama şu anda gerçekten iyi vakit geçirdiğimizi söyleyebilirim. Gerçekten sihirli şeyler oluyor."
-
Kiko LOUREIRO'den Satılık Megadeth Ekipmanları
KIKO LOUREIRO MEGADETH Ekipmanlarını SatıyorTer bezleri dahil... Kiko Loureiro ve Megadeth hiçbir zaman resmi olarak birbirleriyle ilişkilerinin tamamen bittiğini açıklamadı, her iki taraf da sadece Loureiro'nun yokluğunu uzattı. Megadeth o zamandan beri Wintersun gitaristi Teemu Mäntysaari 'yi kadrosuna kattı ve şimdi Loureiro tüm Megadeth ekipmanlarını satıyor. Dolayısıyla her ikisinin de kalıcı olarak yollarına devam ettiklerini varsaymak pek olası gözükmüyor. Loureiro, aşağıdaki ekipmanlardan bazılarını içeren sanal dükkanı kurmak için Reverb ile işbirliği yaptı: Kiko 'nun 2022 Megadeth turnesi sırasında her gece iki şarkıda çaldığı sürpriz bir Gibson Les Paul Modern; 2023'teki tüm dünya turnesinde kullanılan bir Godin Multiac ACS SA Grand Concert, bir Godin Arena Pro CW ve 2019, '21 ve '22'deki turlarda ve sahne arkasında ve otel odalarında pratik yapmak için kullanılan bir Ibanez GA6CE-AM dahil olmak üzere birkaç akustik gitar; SM-1 gibi iyi kullanılmış birkaç Kramer modeli; Süper taşınabilir bir DV Mark Neoclassic 1×12 gitar hoparlör kabini ve Megadeth jam ve prova odasından DV Mark Multiamp; 2022'den beri Kiko'nun turne donanımının ana parçaları olan birkaç Neural DSP Quad Cortex ünitesi; Kiko'nun ter bantları, birkaç gömlek ve hatta bir Gracie Barra Brezilya jiu-jitsu giysisi gibi bazı giysi dışı ekstralar. Mağaza şu andan itibaren önümüzdeki Çarşamba gününe kadar açık, buradan kontrol edebilirsiniz.
-
GLEN BENTON, DEICIDE'ın Tartışmalı Banished By Sin Eseri Hakkında Konuştu
GLEN BENTON, DEICIDE'ın Tartışmalı Banished By Sin Eseri Hakkında Konuştu"Tek yaptığım zamanın modernleşmesine odaklanan bir albüm kapağı yapmak oldu." Deicide altı yıl aradan sonra yayınladığı ilk albümü Banished By Sin 'i bu yılın başlarında duyurmuş ve albümün kapağı hemen tartışmalara yol açmıştı. Banished By Sin 'in artwork'ü yapay zeka ürünü olmakla suçlandı ve bu suçlama Deicide ya da plak şirketleri Reigning Phoenix Music tarafından ne doğrulandı ne de reddedildi. Deicide 'ın solisti Glen Benton, The Brutally Delicious Podcast'e verdiği bir röportajda sanat eserine değinerek ortalığı karıştırmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bu da Deicide ve Benton'ın kariyerinin tamamıyla uyumlu, peki buna şaşıran var mı? "İnsanlar yaptığımız albüm kapağının Photoshop ve yapay zeka ile yapıldığını anlamıyor ama bu daha modern bir versiyon. Legion gibi - Legion albüm kapağını yaptığımda bilgisayarlar hala çok yeniydi. Kimse üç boyutlu sanat çalışmaları ya da bunun gibi şeyler hakkında bir şey bilmiyordu. Ve Legion albüm kapağını tasarladığımda bununla uğraşan ilk kişi bendim. Şimdi bilgisayarlar ve tüm bu saçmalıklar ortaya çıktığından beri onların içindeyim. Bu yüzden bilgisayar konusunda pek çok insandan önde olabilirim. İki iMac'im, MacBook Pro'm ve iPad Pro'm var. Yani bilgisayar çağına, Photoshop'a ve diğer şeylere biraz hakimim. "Farklı ve kışkırtıcı bir şeyler yapmayı seviyorum. Ve tüm bu yapay zeka olayını biliyorum, herkes [bu konuda tepkili]... Ama bu kışkırtmak içindi. İnsanlar anlamıyor. Bu bir modernleşme... İçinde bulunduğumuz zamanın bir işareti. İnsanlar yapamıyor - ilk [tepkileri], 'Oh, hepimizi işsiz bırakmaya çalışıyor. Ben de hayatımın sonuna kadar erkekler tuvaletinde penis çizmek zorunda kalacağım. Yani herkes ayaklanmış ve bunun dünyanın sonu olduğunu düşünüyor. Ve bu gerçekten çok saçma, dostum. Bu sadece bir sanat ve ifade biçimi. Bence insanlar saçmalamayı bırakmalı ve bunu olduğu gibi kabul etmeli. Bu zamanın bir işareti." Benton sözlerine devam ederek artık aynı eski Deicide sanat eserlerini yapmakla ilgilenmediğini ve modern bir şeyler yapmayı tercih ettiğini söyledi. "Aynı albüm çizimlerini tekrar tekrar yapmıyorum ve okuyamayacağınız ya da anlayamayacağınız logolar yaratmak için bu karalama sanatçılarını kullanmıyorum. Bu tür şeylerle ilgilenmiyorum. Tüm bu Rembrandt özentileri falan, dostum. Ne yapacağım biliyor musunuz? Ben her şeyin etrafında bir sanat eseri tasarlıyorum. Başkalarının duygularını ya da fikirlerini dikkate almıyorum ya da burada oturup "Nebraska'daki mavi saçlı çocuk albüm kapağı hakkında ne düşünecek?" diye düşünmüyorum. Yaptığım şeyi sevdiğim için yapıyorum ve başkalarının ne düşündüğü umurumda değil. Yani insanları kızdırırsa... Ve bu daha çok şu bandwagon küçük bok kafalılar gibi; hepsi bandwagon'a atlamak istiyor, 'Boohoohoo. "Ama mesele şu ki, bu ne kadar ikiyüzlüce, çünkü 90'larda sanatım çalınıyor [yasadışı olarak indiriliyor] ve her yere basılıyordu. Metallica bunun geldiğini gördü ve durdurmaya çalıştı. Ama tüm bu sanatçı özentisi paralı askerler ve dışarıdaki tüm bu aptallar, o zamanlar sanatımı çalanlarla aynı kişilerdi. Peki siz benim sanatımın çalınmasını ve istismar edilmesini savunmak için neredeydiniz? "Bu yüzden tek yaptığım modern zamanın modernleşmesine odaklanan bir albüm kapağı yapmak oldu ve bu gerçekten de içinde bulunduğumuz çağın bir yansıması. Günlerimi bunu açıklamaya çalışarak geçiremem. Benim bir sözüm vardır: Aptalın aptal olduğuna ikna etmeye çalışmam ve aptalın aptal olduğuna ikna etmeye çalışmam. O yüzden bırakayım kendi işini yapsın ve insanları kızdırsın. Bununla harika vakit geçiriyorum. Çok komik. Evet, neyse o, dostum. Ortamı karıştırmak için ve ben de bunu yapıyorum."
-
Ankara - NIGHT OF THE HELL Gecesi
Ankara'nın metal müzik tutkunları için uzun zamandır beklenen bir haber var! 8 Haziran Cumartesi akşamı Ankara'da unutulmaz bir konser için heyecanla beklemeye başladı. Sabhankra için Ankara Spotify'da en çok dinlenen ikinci şehir olmasına rağmen çok sık çaldıkları şehir olmadığını belirten grup HeavyCraft'ın bu durumu değiştirmek için çabaladığının altını çiziyor. Bir süre ertelenen ve @heavycraft_'ın çabalarıyla gerçekleşen bu etkinlik, metal müzik tutkunlarını heyecanlandırmaya yetecek. Sabhankra'nın 2017'de ve daha önce 2007'de Ankara'da sahne aldığı düşünülürse, 8 Haziran gecesi yaşanacak konser uzun süre hafızalarda yer edecek. Ayrıca, bu özel gecede @oholyeg, @karanlikbandofficial ve @ascenders.band gibi diğer gruplar da sahne alacak. Sabhankra ve diğer gruplar, metal müzikseverleri bolca bira ve metal ritimleriyle buluşturacakları bu unutulmaz gece için hazırlandıklarını belirtiyorlar. Eğer metal müziğin gücünü hissetmek istiyorsanız, 8 Haziran Cumartesi akşamı Ankara'daki bu muhteşem etkinliği kaçırmayın!
-
KERRY KING 'From Hell I Rise' albümünden ikinci single olan 'Residue' Klibini Yayınladı
Kerry King, yakında çıkacak olan ilk solo albümü "From Hell I Rise"ın ikinci single'ı " Residue"nun müzik videosunu paylaştı. Jerry Cantrell, Sebastian Bach, EXODUS ve KILLER BE KILLED için klipler hazırlayan Jim Louvau ve ortağı Tony Aguilera'nın yönetmenliğinde Nisan ayı başında Phoenix şehir merkezindeki stüdyolarında çekilen klipte King'in davulcu Paul Bostaph (SLAYER), basçı Kyle Sanders (HELLYEAH), gitarist Phil Demmel (eski MACHINE HEAD) ve vokalist Mark Osegueda 'dan (DEATH ANGEL) oluşan yeni grubu yer alıyor. "Residue" parçasını aşağıda izleyebilirsiniz. Louvau'ya göre video için konsepti basitti: " Kerry King'in yeni projesini ve grup üyelerini dünyaya tanıtan ateşli, kahpe, ağır bir metal performansı. Grup üyelerinin alevler içindeyken ve yanan pentagramlarla çevriliyken performans sergilediği, saçmalıktan uzak, tutsak olmayan bir gösteri." "Ben büyük bir ateş soyundan geliyorum" diyor King, "ve müziğim ateşle çalışıyor. Her zaman korku türünde müzikler yazdım, bu yüzden tüm grubu görebildiğiniz ilk videoya ateşi dahil etmek mantıklı geldi, ki bence bu harika. Bence ateş şeytanla el ele gidiyor ve ben de şeytan hakkında konuşmaya yabancı değilim." Louvau ekledi: "Tüm dünyanın grubu ilk kez birlikte sahne alırken göreceğini biliyordum, bu yüzden hızlı bir görsel saldırı yaratmak istedim. Piroteknik ve Kerry King açıkça el ele gidiyor ve bir eldiven gibi uyuyor gibi görünüyor, bu yüzden Tony ve ben tanıdık gelen ama aynı zamanda yeni ve heyecan verici bir şey yaratmak istedik. Ayrıca yanan bir pentagram gibi bazı görselleri kullanabileceğimi de biliyordum." Mark Osegueda Uruguay'da yayınlanan The Dark Melody'ye verdiği röportajda Kerry'nin grubunun bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi: "Evet, bu konuda çok heyecanlıyım. Ben de böyle hissediyorum. Çok heyecanlıyım. Bu işi almak için çok çalıştım - bu işi almak için çok çalıştım - ve aldığımdan beri stüdyoda çok çalıştım. Ve sonra albümün kayıt deneyimi inanılmazdı. Josh Wilbur ile stüdyoya gittik ve kayıt harika geçti. Her şey harikaydı. Bence Kerry kafasındaki vizyonu ve duyduklarını gerçekleştirebileceğini bildiği insanlardan oluşan bir grup kurdu. Albümden bir şarkı, 'Idle Hands' yayınlandı bile. Albümün adı 'From Hell I Rise'. 17 Mayıs'ta Reigning Phoenix Music'ten çıkacak. Albüm tam bir canavar. Vahşi. Öyle. Ve insanlar tüm kalbiyle - 'şaşıracaklar' diyemiyorum, çünkü memnun olacaklar. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Beklentilerini aşacak. Bu konuda ve ortaya çıkan her haber için çok heyecanlıyım. Bununla birlikte önümde bir sürü turne de var. Mayıs ayında bunun için turneye çıkmaya başlayacağız ve şimdilik Ağustos ayına kadar sürecek. Ve evet, hepimiz bu konuda çok heyecanlıyız. Dört gözle beklediğimiz ve benim de bir parçası olmaktan heyecan duyduğum bir şey. Gerçekten öyleyim." Kerry'nin yeni grubuyla ilgili ayrıntıların kamuoyuna açıklanmasının ardından Mark sosyal medya hesabından şunları yazdı "Evet... Sır ortaya çıktı! Kerry King'in yeni grubunun baş vokalistiyim! "Bu işi almak için çok çalıştım! Bu albümü kaydetmek için stüdyoda çok çalıştım! Ve başardığımız şeyle gurur duyuyorum! "Bununla yollara düşmek için sabırsızlanıyorum! Ve bundan bolca olacak! "Yıllardır verdiğiniz destek ve ilham için hepinize teşekkür ederim! Ve... Evet!! Ben hala DEATH ANGEL'in baş vokalistiyim". Osegueda'nın gruba katılmasıyla ilgili olarak Kerry Rolling Stone'a şunları söyledi: " Mark'la daha önceden anlaşmıştık. Ben sadece tetiği çekmedim. 'Bakalım ne olacak' dedim. Diyelim ki(JUDAS PRIEST'ten) Rob Halford beni aradı ve 'Hey, vokalistiniz olmayı çok isterim' dedi, o zaman bu yolu seçmem gerekirdi." King ayrıca PANTERA'dan Philip Anselmo 'nun yeni projesi için olası bir şarkıcı olarak "düşünüldüğünü" doğruladı. Kerry, "Menajerim, organizatörüm, plak şirketim hepsi Phil'i istedi," dedi. "Philiyi bir arkadaşım ama her zaman onun doğru kişi olmadığını düşündüm. Bunun onun yeteneğiyle bir ilgisi yok; sadece doğru kişi olmadığını biliyordum. Bu albümde Mark 'ı dinlediğinizde doğru kişinin o olduğunu anlıyorsunuz. "Durum tespiti yapmak zorundaydım çünkü günün sonunda Philip doğru kişi olsaydı hemen arenalarda olurduk çünkü yeni şeyler çalabilirdik, PANTERA çalabilirdik, SLAYER çalabilirdik ve hayranlar mutlu olurdu. PANTERA meselesi ortaya çıkınca her şey bitti. King, " Mark 'ı birkaç yıl önce MINOR THREAT 'in coverlarını söylerken ve METALLICA üyeleriyle THE WEDDING BAND 'de cameo yaparken gördüm," diye ekledi. "Bu onun DEATH ANGEL'da yaptığından farklıydı ve sesi harikaydı. Çok yönlü biri. Bunu DEATH ANGEL'dan farklı kılmak için adımlar attı. Albümde yapabileceklerinin muhtemelen yüzde 50'sine değinmedim. "Mark şarkıların nasıl icra edilmesini beklediğimi biliyordu. Demolarımda çok iyi bir inançla şarkı söylüyorum ama borularım yok; bu yüzden şarkı söylemiyorum. 'Residue' ile sesi o kadar iyiydi ki ona "Bu sürdürülebilir mi?" diye sormak zorunda kaldım. Bu albüme yüklendikten sonra her üç konserde bir sesini patlatmanı istemiyorum. O da bunu yapabileceğine yemin etti. Daha sert olanlara geçti ve onlarda da aynı şeyi yaptı, ben de 'Tamam' dedim." "From Hell I Rise" uzun süredir LAMB OF GOD prodüktörü Josh Wilbur ile kaydedilen 13 parçadan oluşuyor. King 'in Rolling Stone 'a verdiği demeçte, albüme adını veren " From Hell I Rise" parçasının, "Rage " ile birlikte SLAYER'ın " Repentless " kayıtlarından taşıdığı iki şarkıdan biri olduğunu söyledi. "Bitmişti, kaydettik" diyor. "Performans kısmından memnun değildim, bu yüzden 'Pekala, bunu bir sonraki SLAYER kaydına kadar arka cebime koyacağım' dedim. Ama öyle olmadı ve şimdi benim albümümde yer alıyor." Grubunun adını neden KERRY KING koymaya karar verdiği sorulduğunda gitarist şunları söyledi: "Ben koymadım. Uzun bir süre KING'S REIGN olacaktı, ki bu gerçekten harika. Ama onda bile çocuklara gittim, 'Ben kibirli bir adam değilim. Adımın bunun bir parçası olmasını istemiyorum. Bir süre BLOOD REIGN hakkında konuştuk ama işe yaramadı. Ne zaman biraz olsun havalı bir şey bulsam, Doğu Avrupa'daki belirsiz bir grup tarafından alınıyordu. KERRY KING oldu çünkü o logoyu seviyorum." Kerry solo grubunu nasıl bir araya getirdiğiyle ilgili olarak şunları söyledi: " Paul' ün benimle birlikte olacağını biliyordum. Asıl niyetim(SLAYER gitaristi) Gary Holt 'u da yanıma almaktı ama SLAYER'dan uzaklaştıkça insanların bu gruba "SLAYER Light" ya da "Baby SLAYER" diyeceğini düşündüm. Bunu zaten söyleyeceklerdi, bu yüzden bu ateşi körüklememe gerek yoktu. Gary ile aramda bir anlaşmazlık yoktu. "Demmel 2018'in sonunda SLAYER 'la birlikte Gary 'nin yerini doldurmak için dört şova çıktı," diye devam etti. "Onun bizim için yaptıklarını gezegendeki hiçbir grup için yapabileceğimi sanmıyorum. (SLAYER'in) çalmasını izlemek için iki günü vardı, böylece piroların nerede olduğunu ve setimizin temposunu bilebilirdi. Bunu JUDAS PRIEST için yapamazdım ve ben dev bir PRIEST adamıyım. Bunun üzerine Bostaph, "Hey, (yeni grup için) Demmel 'e ne dersin?" dedi. Ona mesaj attım. "Evet, MACHINE HEAD ile işim daha dün bitti." dedi. Ben de 'Bu mükemmel' dedim. Osegueda'nın gruba katılmasıyla ilgili olarak Kerry şunları söyledi: " Mark'la daha önceden anlaşmıştık. Ben sadece tetiği çekmedim. 'Bakalım ne olacak' dedim. Diyelim ki(JUDAS PRIEST'ten) Rob Halford beni aradı ve 'Hey, vokalistiniz olmayı çok isterim' dedi, o zaman bu yolu seçmem gerekirdi." King ayrıca PANTERA'dan Philip Anselmo 'nun yeni projesi için olası bir şarkıcı olarak "düşünüldüğünü" doğruladı. Kerry, "Menajerim, organizatörüm, plak şirketim hepsi Phil'i istedi," dedi. "Philiyi bir arkadaşım ama her zaman onun doğru kişi olmadığını düşündüm. Bunun onun yeteneğiyle bir ilgisi yok; sadece doğru kişi olmadığını biliyordum. Bu albümde Mark 'ı dinlediğinizde doğru kişinin o olduğunu anlıyorsunuz. "Durum tespiti yapmak zorundaydım çünkü günün sonunda Philip doğru kişi olsaydı hemen arenalarda olurduk çünkü yeni şeyler çalabilirdik, PANTERA çalabilirdik, SLAYER çalabilirdik ve hayranlar mutlu olurdu. PANTERA meselesi ortaya çıkınca her şey bitti. " Mark 'ı birkaç yıl önce MINOR THREAT 'in coverlarını söylerken ve METALLICA üyeleriyle THE WEDDING BAND 'de cameo yaparken gördüm. Bu onun DEATH ANGEL'da yaptığından farklıydı ve sesi harikaydı. Çok yönlü biri. Bunu DEATH ANGEL'dan farklı kılmak için adımlar attı. Albümde yapabileceklerinin muhtemelen yüzde 50'sine değinmedim. "Mark şarkıların nasıl icra edilmesini beklediğimi biliyordu. Demolarımda çok iyi bir inançla şarkı söylüyorum ama borularım yok; bu yüzden şarkı söylemiyorum. 'Residue' ile sesi o kadar iyiydi ki ona "Bu sürdürülebilir mi?" diye sormak zorunda kaldım. Bu albüme yüklendikten sonra her üç konserde bir sesini patlatmanı istemiyorum. O da bunu yapabileceğine yemin etti. Daha sert olanlara geçti ve onlarda da aynı şeyi yaptı, ben de 'Tamam' dedim." "From Hell I Rise" parça listesi: 01. Diablo 02. Hüküm Sürdüğüm Yer 03. Kalıntı 04. Boş Eller 05. Zalimin Kupaları 06. Crucifixation 07. Gerilim 08. Senin Hakkında Nefret Ettiğim Her Şey 09. Zehirli 10. İki Yumruk 11. Öfke 12. Şarapnel 13. Cehennemden Yükseliyorum Consequence'e verdiği son röportajda King, MEGADETH, GOJIRA, TRIVIUM ve KORN gibi gruplarla da çalışmış olan Wilbur'la yaptığı işbirliği hakkında konuştu. Gitarist, "(Josh) ile ilk kez çalışıyorum ve çok iyi anlaştık" dedi. "Onunla başka bir albüm üzerinde çalışmak için sabırsızlanıyorum, o da bu proje hakkında aynı şekilde düşünüyor, umarım bu proje bir an önce hayata geçer. Birlikte çalışmak çok kolay. Adam bilgisayarda bir sihirbaz. Yani biz orada bir şeyleri düzenlerken ya da herhangi bir şeye overdubbing yaparken, ben kendi kısmımı yapıyorum ya da şarkıcı ya da her kimse kendi düzeltmesini yapıyor ve o da bilgisayarda birkaç kez ileri geri gidip "İşte, bu nasıl?" diyor. Ben de 'Nerede olduğun hakkında hiçbir fikrim yok dostum' diye düşünüyordum. Çok hızlı, birlikte çalışması çok kolay. Muhteşemdi." King yeni albümünün kayıt yaklaşımıyla ilgili olarak şunları söyledi: "( SLAYER'daki çalışma şeklimize) çok benziyordu. Her şeyden önce, son SLAYER albümünün çoğunu ben yazdım, bu yüzden insanlar nasıl ses çıkardığımı ve nasıl yazdığımı biliyor. Bu albümün yüzde yüzünü ben yazdım, yani geçmişte yaptığım herhangi bir şeyi beğendiyseniz, tamamını olmasa bile bu albümde de beğeneceğiniz bir şeyler olacaktır. Ben her şeyi seviyorum." Yeni projenin müzikal yönünü detaylandıran Kerry şunları söyledi: "Benim sound'um son kaç SLAYER albümünde ne yaptığımızı size söyleyemem. Hissettiğim bir şey de Josh 'ın benim canlı sound'uma muhtemelen en yakın olanı yakalamış olması, çünkü canlı sound'umu kayda almak çok zor. Sanırım bu şimdiye kadarkilerin en yakını. Bu benim için çok heyecan verici. Ve geri kalanında Paulçalıyor, yani evet, SLAYER gibi çalacak çünkü onun kendi tarzı var. Bilirsiniz, çığlık atan vokaller - yeni adam - ama yine de kesinlikle o havayı taşıyor." Kerry geçtiğimiz ay Metal Hammer dergisine verdiği demeçte solo projesinin ilk albümünün 2023 yılının "Haziran ayından beri hazır olduğunu" söyledi. Solo materyalinin müzikal yönüyle ilgili olarak 59 yaşındaki müzisyen şunları söyledi: "Eğer ( SLAYER'dan) farklı bir şey deneyecek olsaydım, sanırım o zaman bu olurdu. Ama hayır, gerçekten farklı bir şey yapma arzum yok. SLAYER'da olmasaydım da bir SLAYER hayranı olurdum. Yani evet, bence bu SLAYER'in bir uzantısı ve bence pek çok insan bunun bir sonraki albüm olabileceğini düşünecek. Sanırım belki de %80'i öyle olurdu, belki de tam olarak bu albüme koyduğum şey olurdu. Benim gözümde bu kesinlikle(SLAYER'ın 2015'teki son albümü) 'Repentless 'ın devamı, devamı niteliğinde." Şöyle devam etti: "İçinde kesinlikle hızlı şeyler var. Şimdiye kadar yaptığım en hızlı şey değil ama oldukça hızlı şeyler yaptım. Bu albümde kesinlikle Herkül hızlarına ulaşılıyor ama ağır şeyler de var. Punk tarzı şeyler var. Doomy şeyler var. Tarihimizde yaptığımız her tür müziğin hemen hemen her yönünü bu kayıtta bulabileceğinizi düşünüyorum." Kerry şunları ekledi: "Benim için en yavaş (şarkı), ('Repentless' parçası) 'When The Stillness Comes' ile benzer bir havaya sahip. O şarkı gerçekten harika ve ürkütücü çıktı. Bir de SCORPIONS'ın ' Animal Magnetism 'i ile ' Hell Awaits'in 'chug'ı gibi bir şey yazmak istediğim bir parça vardı. Bu oldukça erken bir araya geldi. O şarkıyı çok seviyorum. Yani hepsini çok seviyorum ama bu şarkının kesinlikle farklı bir havası var." Kerry'nin kısaca KERRY KING olarak adlandırılan yeni grubu şu ana kadar iki ABD konseri duyurdu: 9 Mayıs 2024'te Daytona Beach, Florida'daki Daytona International Speedway'de Welcome To Rockville festivalinde ve 16 Mayıs 2024'te Columbus, Ohio'daki Historic Crew Stadium'da Sonic Temple Art & Music Festival 'de. SLAYER'ın son dünya turnesi 10 Mayıs 2018'de grubun mümkün olduğunca çok yerde çalma ve hayranlarının son bir SLAYER şovu görüp veda etmelerini kolaylaştırma niyetiyle başladı. 18 aylık turne Forum'da sona erdiğinde, grup yedi turne ayağı ve bir dizi tek seferlik büyük yaz festivalini tamamlamış, 30 ülke ve 40 ABD eyaletinde 140'tan fazla gösteri gerçekleştirmişti.
-
DARKTHRONE Yeni Single'ı "Black Dawn Affiliation "ı Yayınladı
Daha çok Doom! Darkthrone yeni single'ı "Black Dawn Affiliation" i yayınladı. Tekli, ortalarına doğru ürpertici atmosferler ve hatta sonlara doğru spacey clean vokaller sunuyor. Darkthrone'dan Fenriz, "Nocturno Culto 'Black Dawn Afilliation'ı şekillendirdi ve her ne kadar yapmadığım riffleri tarif etmeye çalışırken acı içinde kıvransam da, kesinlikle 1986 dönemi yavaş Kreator rifflerinden oluşan bir zindanın etrafında sert ve karanlık bir şekilde sallanıyoruz hissiyatı uyandırıyoruz. ( Awakening Of The Gods veya Flag Of Hate 12" albümünden 'Take Their Lives'ı düşünün)" dedi. "Şarkı doğrusal olarak kurgulanmış, bir single için cesurca ama biz genellikle bu şekilde yazıyoruz. İki uçlu bir canavar olduğu söylenebilir; ara bölümden sonra (ister inanın ister inanmayın, kendi söylediğimiz lanetliler korosuyla dolu: 'Aaaaaa.') ikinci bölümün başlarında ilk duyduğumdan beri şarkıdaki en sevdiğim riff ile devam ediyor ve orada dizginler bana verildi, yıldız tozunun salonları ve odaları doğaüstü synth ve bugün hala bunu yazarken 1973'te dinlediğim ilk rock albümü Morrison Hotel'den etkilendiğimi düşündüren bir sesle havalanıyor. Her zamankinden daha karanlık ve rahatsız edici sözler şimdi bu salonları daha da sağlamlaştırıyor." Darkthrone'dan Nocturno Culto ekliyor: "Yaptığınız müziği tarif etmek kolay değil, ama kesinlikle deneyeceğim... zor :) ! Bu parça için her şey umduğum gibi gitti. Fenriz'in şarkının sonundaki mükemmel vokalleri ve istediğim koro gibi bazı şeyler stüdyoda kendiliğinden ortaya çıktı. Kestirmeden gitmek yerine, Fenriz ve ben üçer vokal parçası kaydettik ve Chaka Khan'da Silje tarafından mükemmel bir şekilde mikslendi.
-
ENTHEOS Yeni Single'ı "An End To Everything" ile Geri Dönüyor
Entheos, 2023 albümü Time Will Take Us All'dan bir yıl sonra yeni single "An End To Everything" ile geri döndü. Single, Malcolm Pugh tarafından yönetilen bir müzik videosu ve beyninizi yeni ve ilginç şekillerde bükecek rifflerle birlikte geliyor. Entheos vokalisti Chaney Crabb"'An End To Everything' lirik olarak kendinizi teslim etmek ya da kendi kontrolünüz dışında olduğunu hissettiğiniz bir karanlık ve umutsuzluk duygusuna teslim olmakla ilgili" dedi. "Müzikal olarak, şarkının ilk riff'i organik olarak ortaya çıktı ve şarkının geri kalanı daha sonra kendini yazdı. Şarkının melankoli hissi uyandırmasını ve sözlerinin de buna uygun olmasını istedik. Müziğimizde harmanlamayı hedeflediğimiz birçok metal ve rock tarzının mükemmel bir birleşimi oldu."
-
GRAND CADAVER (DARK TRANQUILLITY, Eski KATATONIA) - Yeni Tekli "Terminal Exit"
GRAND CADAVER (DARK TRANQUILLITY, Eski KATATONIA) - Yeni Tekli "Terminal Exit" Mikael Stanne yine yapmış yapacağını! Grand Cadaver - vokalist Mikael Stanne (Dark Tranquillity, The Halo Effect), gitaristler Stefan Lagergren (The Grifted, eski Treblinka, Expulsion) ve Alex Stjernfeldt (Novarupta, Let Them Hang), baterist Daniel Liljekvist (Disrupted, eski Katatonia) ve basçı Christian Jansson'dan (Pagandom, Dark Tranquillity) oluşan grup Gothenburg death metali dibine kadar yaşayalım diye düşünmüş ve yeni bir single yayınlamışlar. Grand Cadaver, 3 Mayıs'ta çıkacak olan 7" Skinless God'dan yeni single'ları "Terminal Exit "i yayınladı. Ön siparişler buradan alınabilir, eğer aşağıdaki single'ın testereli saldırısından sağ çıkabilirseniz. Stanne, "'Terminal Exit' ile ilkel, salt şeytani güce dokunmak istedik" dedi. "Sadece death metalin sağlayabileceği türden katıksız bir ağırlığa ulaşmak istedik. Aynı zamanda, köklerimizi hatırlarken Grand Cadaver 'ın ne olduğunu ve ne olabileceğini keşfetmek istedik."