İlteriş

Hatemotion, 2020 yılında İstanbul’da kurulan, modern metal anlayışını benimsemiş melodik/groove metal türünde bir Türk metal grubudur. Grup, güçlü rifflerle melodik pasajları birleştirerek, groovy ritimlerle besleyen ve çoklu vokal dinamikleriyle öne çıkan özgün bir müzikal yapı sunar. Müziğinde metalin çeşitli alt türlerinden esintiler bulunur ve bu farklılıkları kendi tarzında bir araya getirir.
Başlangıçta bir cover grubu olarak yola çıkan Hatemotion, pandeminin etkisiyle kısa sürede beste çalışmalarına ağırlık vermiştir. Grubun adı; “Hate” (nefret), “Emotion” (duygu) ve “Motion” (hareket) kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir ve müziklerinde bu üç kavramın duygusunu derinlemesine yansıtmayı amaçlar.
Kadrosu:
Vokal: Alp Demirtaş
Gitar & Vokal: Umur Bayer
Gitar: Altuğ Coşkun
Bas Gitar & Vokal: Enes Mehmet Karamanoğlu
Davul: Ozan Oğuz
Hatemotion, ilk teklileri olan “Run Away”, “Salvation Comes” ve “Paranochaos” ile Türk metal sahnesinde dikkat çekmiş; ardından Türkiye'nin ilk yabancı metal cover EP’si olan “CoverMotion I”ı yayımlamıştır. Bu EP’de Judas Priest, Iron Maiden ve Metallica'nın kült parçalarını kendi özgün tarzlarıyla yeniden düzenleyerek metal dünyasına bakış açılarını ortaya koymuşlardır.
Grup, 2023’te yayımladığı yeni tekliler ve ilk albüm projesiyle sahne enerjisini ve müzikal derinliğini bir üst seviyeye taşımıştır. “Hatemotional Diaries” adını taşıyan konsept albümlerinde her şarkı bir günlük sayfası gibi tekli olarak yayımlanmakta, her parça kendine has bir tema ve hikaye anlatmaktadır. Bu albümde öne çıkan parçalar arasında “Guilty One”, “The Poison In Me”, “Epidemical Destruction”, “Trepidation’s Rise” ve “Deceit On The Frontline” yer almaktadır. Özellikle “Deceit On The Frontline” parçası, grubun epik ve politik yönünü öne çıkararak savaşın ve toplumsal manipülasyonların yarattığı insan trajedilerini konu alır.
Kayıtlarını Jüpiter Müzik Stüdyoları’nda (Kemal Çetkin) gerçekleştiren grup; mix ve mastering işlemlerini Destagnation Musicworks’te (Bora İnce) tamamlamıştır. Albümün ve teklilerin konsept artwork çalışmaları ise Enes Mehmet Karamanoğlu’na aittir.

2008 yılında İstanbul’un gölgeli arka sokaklarında temelleri atılan Teke, ismini Türk Pagan mitolojisinin karanlık simgelerinden biri olan “Kara Keçi”den alır. Bu sembol, grup için yalnızca bir isim değil, aynı zamanda müziğin omurgasını oluşturan mistik bir kimliktir. Teke’nin hikâyesi, geleneksel black metal estetiğini Anadolu’nun kadim karanlığıyla buluşturan özgün bir ses yaratma arzusuyla başladı.
İlk dönemlerinde yayımladıkları “Gloat Over” ve “Bestial Cult” adlı demo kayıtları, yerli underground sahnede kulaktan kulağa yayılarak kısa sürede sadık bir dinleyici kitlesi edinmelerini sağladı. Bu ham ve çiğ kayıtlar, grubun karanlık ses evreninin ilk yankılarıydı.
Pandeminin dünyayı sessizliğe boğduğu dönemde bile Teke susmadı. Aksine, içine çekildiği içsel tufanla beraber “Beginning Of The End I” ve “Beginning Of The End II” adını taşıyan iki single yayınlayarak yaklaşan kıyametin melodik öncüllerini sundu. Bu parçalar, 2023’te yayımlanan ve aynı adı taşıyan ilk albümün temelini oluşturdu: “Beginning Of The End”.
Albüm, yalnızca bir sonun habercisi değil; aynı zamanda black metal ile endüstriyel dark ambient arasında örülmüş modern bir ses mimarisi sunuyordu. Şarkı sözleri, kıyamet sonrası distopyaları işlerken, müzik de bu yokoluş senaryolarının karanlık fonunu tamamlıyordu. Teke, bu çalışmayla yalnızca müzikal olarak değil, konsept düzeyinde de kendine özgü bir kimlik oluşturdu.
Albüm sonrası grup, Türkiye’de ve yurt dışında birçok önemli sahnede boy gösterdi. Rotting Christ, Impaled Nazarene, Anaal Nathrakh, Necrophobic, God Dethroned ve daha niceleriyle aynı sahneyi paylaşarak, yeraltından dünyaya uzanan bir yankı bıraktılar.
2025’in başında yayımlanması beklenen yeni EP, bu defa dinleyiciyi ormanın uğursuz derinliklerine çekiyor. Eski ayinlerin, pagan mitlerinin ve doğal vahşetin izini süren bu kayıt, gazap dolu bir karanlık vadetmekte. Teke, doğanın öfkesiyle yeniden şekillenmiş bir black metal anlatısıyla karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
“Ormanın karanlığı tüm varoluşu ele geçirecek.”arzları, misantropi ve yıkım temalarını işleyen agresif ve karanlık bir black metal olarak tanımlanabilir.