Jump to content
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Ağır Mekan

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Özel Dosyalar

Metal ve rock müzik dünyasına dair derinlemesine analizler, tematik içerikler ve özel araştırmaların yer aldığı kapsamlı makaleler.
Jerry Cantrell'ın Orijinal G&L Gitarı Çalındı, Geri Getirilmesi İçin Ödül Verildi
Jerry Cantrell'ın G&L gitarı maalesef geçen hafta sonu Los Angeles veya San Bernardino İlçesi'ndeki Highland şehrinde çalındı. Alice In Chains ve solo kariyeri ile tanınan Cantrell ve ekibi, bilgisi olan herkesin info@velvethammer.net adresine ulaşmasını istiyor. Gitar siyah bir G&L gig çantasında korunuyordu ve seri numarası G016467'dir. Gitarı gören veya yerini bilen herkesin lütfen hemen info@velvethammer.net adresine başvurmasını rica ediyoruz. Gitarı bulmamıza yardımcı olabilecek herkese bir ödül sunuyoruz. Yardımlarınızı içtenlikle takdir ediyoruz.
Alice In Chains basçısı Mike Inez, kendi gönderisinde şunları ekledi: "Birisi Jerry'nin Orijinal G&L gitarını çaldı. Ya Highland/San Bernardino'da ya da Hollywood'da. Eğer HERHANGİ biri o gitarı bize geri getirirse, size değerli bir ödül sunacağız. Soru sormayacağız. Sadece onun evine, yani nereye ait olduğu yere geri dönmesini istiyoruz."

Marlon Brando'nun gözleri olmadan Kaliforniya'yı göremezsiniz...

Slipknot, 1999 tarihli kendi adını taşıyan albümlerinin 25. yıldönümünü kutlamak üzere bu Aralık ayında Avrupa turnesine çıkacak... Ancak California bu turneden önce çok daha ilginç şeyler görebilir gibi duruyor.
Reddit kullanıcısı deadendandrea, Indio, CA 'da (Coachella'nın yapıldığı yerde) üç şey yazan gizemli bir Slipknot billboard (aşağıda) -"SADECE BİR GECE İÇİN", "UZUN ÖMÜRLÜ OLMAN DİLEĞİYLE"  yazmakta, hemen altında ise You Can't Kill Me adlı bir web sitesine bağlantı koyulmuş. Site bir süredir yayında olsa da, 1999'dan fırlamış gibi görünmesi için oldukça uğraşılmış, sanki 90'lardan kalma bir site gibi gözüküyor.


Bizi izlemeye devam edin, çünkü Slipknot kesinlikle bir şeylerin peşinde. Davulcu M. Shawn "Clown" Crahan geçtiğimiz günlerde Kerrang! 'a Slipknot 'ın albümü kutlamak için daha küçük gösteriler yapacağını doğruladı, belki de ilki Kaliforniya'da gerçekleşiyordur?
Crahan, "Evet, albümü baştan sona çalacağız," dedi. "Ama kurumsal dünyaya boyun eğip tüm bu insanlara istediklerini vermeyeceğimden eminim. İstediklerini alacaklar. Ama biz ne alacağız biliyor musunuz? Biz eğleneceğiz.
Crahan, Knotfest Australia'ya verdiği bir röportajda gizemli yeni davulcularından yeni materyallerine ve daha küçük bir gösteri ihtimaline kadar her şeyden bahsetti.
"Yeni bir davulcu fikri beni çok heyecanlandırıyor," diyor Crahan. "Bunun için pek çok neden var. Kafanız karışmasın... Grupta olmadığınız ve kırgınlık olmadığını anlamadığınız sürece durumun nasıl göründüğü önemli değil, hiçbir zaman da olmadı. Biz sadece kendi yolumuza gittik, anlıyor musunuz? Gerçekten kötü bir şey olmadı, ancak bu kadarını söyleyebilirim.
"Söyleyebileceğim tek şey Slipknot 'un yoluna devam etmeye karar verdiği ve bizim de bunu yaptığımız. Yaptığımız şey için çok heyecanlıyım. Gerçekten çok çalışıyoruz ve biliyorsunuz, yeni müzik olacak, yeni maskeler olacak, yeni insanlar olacak, 25. yıl dönümünü kutlarken yeni fikirler olacak. Bazı gösterilerin 200 kişi, 500 kişi, 700 kişi, 2,000 kişi olabileceğini hayal edebiliyorum."
Crahan daha sonra yeni müzik konusuna da açıklık getirdi: "Ben olaya yeni müzik, albüm falan gibi bakmazdım. Bence biraz eğleneceğiz. Tam olarak ne yapmaya çalıştığımızı bilmiyorum. Sadece yapmak istediğimiz şeyi yapmak istediğimizi biliyorum, bu yüzden nasıl olursa olsun, olur. Onu zorlamayacağız ve olması gerekmeyen bir şeye dönüştürmeyeceğiz ama şu anda gerçekten iyi vakit geçirdiğimizi söyleyebilirim. Gerçekten sihirli şeyler oluyor."
Adana'nın metal müzik tutkunları için bir başyapıt olan Ahali Fanzin, şehrin müzik ve kültür hayatına yeni bir soluk getiriyor. Adana Metal Ahalisi Müzik ve Kültür Derneği üyeleri tarafından titizlikle hazırlanan bu dergi, metal müzik dünyasının kalbini sayfalarında hissettiriyor. Her yeni sayısıyla büyüyen ve gelişen Ahali Fanzin, Adana'nın metal sahnesini onurlandıran bir eser haline gelmiş olduğu görülüyor.

Bu fanzin, sadece bir müzik dergisi değil, aynı zamanda bir topluluğun özgün ve yaratıcı sesi. Her bir sayı, Adana Metal Ahalisi'nin gerçekleştirdiği büyük organizasyonlarda sergileniyor ve metal müzik tutkunlarının ilgi odağı haline geliyor. İçeriği, yerli ve yabancı gruplarla yapılan derinlemesine röportajlar, özgün albüm kritikleri, etkileyici konser izlenimleri ve müzik dünyasının perde arkasına dair ilginç içeriklerle dolu.
Ahali Fanzin'in her sayısı, bir müzikal keşif ve maceranın kapılarını aralıyor. Okuyucular, sayfalar arasında derinlemesine bir yolculuğa çıkıyor ve metal müziğin farklı yönlerini keşfetme fırsatı buluyorlar. Derneğin üyeleri tarafından özveriyle hazırlanan bu dergi, metal sahnesine yeni bir perspektif kazandırıyor ve yerel müzik kültürünün zenginliğini yansıtıyor.
Ahali Fanzin'in başarısının arkasındaki güçlü isimlerden biri de editör Edip Kuzey Akten. Akten'in önderliğinde, dergi sadece bir yayın değil, aynı zamanda bir topluluk manifestosu haline geliyor. Metal müziğin derinliklerine inen bu fanzin, Adana Metal Ahalisi'nin tutkusunu ve enerjisini sayfalara ustaca yansıtıyor.

İlk sayısının basıldığı gün tükenen Ahali Fanzin, metal müzik tutkunlarının kalbinde özel bir yer edindi. İkinci sayısında da büyük ilgi gören dergi, 2024 konser takvimi hediyesiyle okuyucularını okuyucularına harika bir jest yapmış oldu. Üçüncü sayının hazırlık aşamasında olması da, metal müzik tutkunlarını heyecanlandıran bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.
Ahali Fanzin, Adana Metal Ahalisi'nin müzikal mirasını yaşatıyor ve metal müziğin tutkunlarını yeni keşiflere davet ediyor. Bu dergi, sadece bir yayın değil, aynı zamanda bir müzikal deneyim ve hayranlık kaynağı. Metal sahnesinin vazgeçilmez bir parçası olan Ahali Fanzin, Adana'nın müzikal ruhunu sayfalarda taşıyor.

Metal müzik, sadece sert rifflerle ve güçlü vokallerle değil, aynı zamanda tutkunun, bağlılığın ve bir topluluğun kalp atışlarıyla da şekillenir. Bu tür, yıllar boyunca sayısız müzisyenin, fanın ve emektarın hayatında derin izler bırakmış, onların yaşamlarını adadığı bir kültür haline gelmiştir. "Ağır Müzik Emektarları" yazı dizisi, metal müziğin bu özverili kahramanlarını ve onların metal müzik sahnesine kattıkları eşsiz değerleri keşfe çıkarıyor. Türkiye’nin dört bir yanında, yerel müzik dükkanlarından konser organizatörlerine, albüm yapımcılarından plak koleksiyoncularına kadar, metal müziğe gönül vermiş bu isimlerin hikayeleri, türün geçmişini ve geleceğini anlamak için bizlere kapı aralıyor.
Bu yazı dizisinin ilk durağında, Ankara’nın kalbinde, 11. yılını kutlayan Toxin Müzik & Hobby ile başlıyoruz. Bu dükkan, metal müziğin Ankara’daki kalesi olarak bilinirken, kurucusu Meriç Yapıcı’nın tutkulu yolculuğunu ve Toxin’in yıllar boyunca müzikseverlere sunduğu benzersiz deneyimleri gözler önüne seriyoruz. Bu dizi boyunca, sizlere metal müziğin ardındaki emektarların dünyasına bir pencere açmayı ve onların hikayelerini paylaşarak, bu güçlü müzik kültürünün derinliklerine inmeyi amaçlıyoruz. Metal müziğin tutku dolu dünyasında bize katılın ve bu emektarların ilham verici hikayeleriyle büyülenin.


Toxin Müzik & Hobby: Ankara’nın Metal Müzik Kalesi 11 Yaşında!
Ankara'nın kültürel zenginliklerinin ve sanatsal çeşitliliğinin kalbinde, Tunalı Hilmi Caddesi'nde yer alan Toxin Müzik & Hobby, 11. yılını kutlamanın haklı gururunu yaşıyor. 2013 yılında, gençliğinden beri metal müziğe derin bir sevgi besleyen ve bu tutkuyu koleksiyonculukla taçlandıran Meriç Yapıcı tarafından kurulan Toxin, zamanla sadece bir dükkân olmanın ötesine geçerek, müziği ve hobiyi bir yaşam biçimine dönüştüren birçok kişi için kutsal bir mekan haline geldi. Toxin’in raflarında yer alan her bir parça, Meriç Yapıcı'nın müziğe duyduğu sevgi ve saygının bir yansıması olarak, ziyaretçilerini adeta başka bir dünyaya davet ediyor.
Toxin’in tarihçesi, tıpkı metal müziğin kendisi gibi, enerjik ve tutkulu anılarla dolu. Mağazanın kapısından içeri adım atan her bir müşteri, yalnızca müziğin ve hobinin büyülü dünyasına değil, aynı zamanda Meriç Yapıcı'nın yıllar boyunca biriktirdiği hikayelere, deneyimlere ve koleksiyonlara da ortak oluyor. Toxin, kurulduğu günden bu yana, müzikseverler ve koleksiyoncular için vazgeçilmez bir adres haline gelerek, Ankara'nın kültürel dokusuna eşsiz bir katkıda bulunuyor.
Bu büyülü atmosferde, Toxin’in her köşesi, metal müziğin ruhunu yansıtan detaylarla dolu. CD, kaset, plak ve DVD koleksiyonlarıyla zenginleşen mağaza, müziğin evrensel dilini ve büyüsünü en samimi şekilde hissettirmeyi başarıyor. Meriç Yapıcı'nın lise yıllarından itibaren beslediği müzik aşkı, Toxin'in her köşesinde kendini hissettirirken, dükkânın müdavimleri için adeta bir ikinci ev haline geliyor. Toxin, sadece bir müzik mağazası değil, aynı zamanda metal müzik tutkunlarının buluşma noktası, bir araya gelip müzik ve hayat üzerine sohbet edebildikleri, anılarını ve tutkularını paylaşabildikleri özel bir mekân olarak da öne çıkıyor.

Müzikal Bir Yolculuğun Hikayesi
Meriç Yapıcı'nın lise yıllarında başlayan müzik tutkusu, onu zaman içinde derin sulara çeken ve nihayetinde metal müzikle tanıştıran bir serüvene dönüştü. Bu serüvenin en unutulmaz anlarından biri, Metallica'nın "Load" albümündeki "Mama Said" parçasıyla yaşandı. Walkman’in kulaklıklarından yayılan bu melodiler, Meriç’in ruhunda fırtınalar kopardı ve onu müziğin büyülü dünyasına doğru sürükledi. Bu büyüleyici deneyim, genç yaşlarda filizlenen müzik tutkusunu, hayatının merkezine yerleştirerek adeta bir yaşam biçimine dönüştürdü.
Yıllar içinde farklı sektörlerde bölge müdürlüğü gibi önemli pozisyonlarda çalışsa da, Meriç’in içindeki müzik ateşi hiçbir zaman sönmedi. Her geçen gün büyüyen bu tutku, onu profesyonel iş yaşamının rutininden çıkararak, hayallerinin peşinden gitmeye teşvik etti. 2013 yılı, bu hayalin gerçeğe dönüştüğü, metal müzik ve koleksiyonculuk tutkusunun somut bir mekânda vücut bulduğu yıl oldu. Meriç Yapıcı, yılların birikimi ve müzikal deneyimlerini Toxin Müzik & Hobby çatısı altında bir araya getirerek, Ankara’nın müzik sahnesine yepyeni bir soluk getirdi.
Bu mağaza, sadece müzikseverlerin uğrak noktası olmakla kalmadı, aynı zamanda Meriç’in gençlik yıllarından itibaren biriktirdiği anıların ve hikayelerin de yaşadığı bir yer haline geldi. Her raf, her köşe, Meriç’in metal müziğe duyduğu sevgi ve bağlılığın izlerini taşıyor. Toxin’in kapısından içeri giren her müşteri, sadece bir mağazaya değil, aynı zamanda Meriç’in müzikal yolculuğuna, tutkusuna ve hayallerine de adım atmış oluyor.
Toxin Müzik & Hobby, Meriç Yapıcı'nın hayatını adadığı müzikal serüvenin somut bir yansımasıdır. Metal müzikle tanıştığı ilk andan itibaren, müziği sadece dinlemekle kalmayıp, onunla yaşayan ve onu yaşatan Meriç’in bu mağazayı kurarkenki heyecanı ve tutkusu, her bir detayda kendini gösteriyor. Toxin, Meriç Yapıcı’nın yıllar içinde biriktirdiği müzikal zenginliklerin ve anıların bir mozaiği olarak, Ankara’nın kültürel dokusuna eşsiz bir katkıda bulunuyor.

Toxin Müzik Etiketiyle Çıkan Albümler - 1
Toxin Müzik & Hobby, yalnızca bir müzik mağazası değil, aynı zamanda metal müziğin yaratıcı ve üretken bir merkezi olarak da biliniyor. Kuruluşundan bu yana geçen 11 yıl içinde, Toxin, 50'ye yakın albüm çıkararak metal müzik camiasında önemli bir yer edindi. Bu albümler, farklı türlerden ve dönemlerden gelen eşsiz müziklerle dolu, her biri Meriç Yapıcı’nın vizyonu ve tutkusunun bir yansımasıdır. Toxin’in desteğiyle hayat bulan bu projeler, birçok genç müzisyene ilham kaynağı olmuş ve onların kariyerlerinde önemli adımlar atmalarına yardımcı olmuştur. Aşağıda, bu albümlerin kapak fotoğraflarını bulabilirsiniz, her biri Toxin'in müziğe olan katkısının ve bağlılığının bir simgesi olarak öne çıkıyor.



Mağazanın geniş ürün yelpazesi, müzikseverlerin ve hobi tutkunlarının ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde özenle seçilmiş. Raflarda yer alan CD, kaset, plak ve DVD’lerin yanı sıra, her biri özenle dizilmiş giyim ürünleri ve rengarenk hobi malzemeleri mağazaya girenleri büyüleyen bir atmosfer yaratıyor. Toxin’in iç dünyasına adım atan herkes, sadece alışveriş yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bir zaman yolculuğuna çıkmış gibi geçmişin ve günümüzün müzikle harmanlandığı bir evrene giriyor.
Bu büyülü dünyada, nostaljik kasetlerden en yeni plaklara, eşsiz CD koleksiyonlarından film ve dizi figürlerine kadar pek çok farklı ürün bulunuyor. 7’den 70’e her yaş grubuna hitap eden bu renkli mağaza, çocukların sevimli oyuncaklardan gençlerin ve yetişkinlerin rock ve metal temalı tişörtlere kadar pek çok farklı ihtiyacını karşılıyor. Özellikle metal müzikseverler için adeta bir buluşma noktası haline gelen Toxin, müziğin birleştirici gücünü mağazasının her köşesinde hissettiriyor.

Taylan Ayık tarafından yapılan Toxin Müzik Maskotu Rookie
Toxin’in vitrinleri, birbirinden farklı ve ilginç koleksiyonlarla dolu. Mağazanın kapısından içeri adım atanları, klasik araba modelleri, M&M karakterleri, Marvel ve DC figürleri gibi pek çok hobi ürünü karşılıyor. Mağazanın içi ise, duvarları süsleyen posterler, tavanı kaplayan stickerlar ve her bir köşeye özenle yerleştirilmiş objelerle adeta bir sanat galerisi gibi. Bu zengin görsel dünya, ziyaretçilere yalnızca alışveriş yapma imkanı sunmuyor, aynı zamanda unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.
Toxin, metal müziğin sert ve karanlık temasını, hobi dünyasının eğlenceli ve renkli unsurlarıyla harmanlayarak, Ankara’nın kültürel dokusuna eşsiz bir katkıda bulunuyor. Mağazanın samimi ve sıcak atmosferi, müzik ve hobi tutkunlarını bir araya getirerek, ortak bir tutkuyu paylaşan insanlar arasında güçlü bağlar kuruyor. Toxin, sadece bir mağaza değil, aynı zamanda bir topluluk merkezi olarak, müzik ve hobi severlerin vazgeçilmez buluşma noktası olmayı sürdürüyor.



Metal Müzik Arşivcilerinin Kalesi
Toxin, Ankara’nın metal müzik sahnesinin kalbinin attığı yer olarak bilinir ve müzik arşivcileri için adeta bir hazine avı noktasıdır. Metal müziğin sert ve enerjik dünyasına olan tutkusuyla, CD, kaset, plak ve DVD koleksiyonlarını özenle bir araya getiren Toxin, bu alandaki en geniş ve çeşitli arşivlerden birine sahiptir. Her raf, metal müziğin farklı dönemlerine ve türlerine dair unutulmaz eserlerle doludur. Bu zengin koleksiyon, sadece müzikseverler için değil, aynı zamanda koleksiyoncular için de eşsiz bir kaynak sunar.
Toxin’in katkıları sadece fiziksel arşivlerle sınırlı değil. Mağaza, metal müziğin yayılmasına ve yaşatılmasına büyük bir destek vererek, birçok konser organizasyonuna ev sahipliği yapmış ve pek çok albüm basımı projesine imza atmıştır. Toxin’in desteğiyle hayat bulan bu projeler, metal müzik camiasında derin izler bırakmış ve birçok genç müzisyenin yolunu açmıştır. 45 farklı albüm basımı gerçekleştirerek müziğin farklı tonlarını ve hikayelerini dinleyicilere ulaştıran Toxin, bu alanda öncü bir rol üstlenmiştir.

Toxin Müzik Etiketiyle Çıkan Albümler - 2
Toxin’in kurucusu Meriç Yapıcı’nın vizyonu ve kararlılığı, mağazanın her köşesinde hissedilir. Meriç’in metal müziğe olan derin sevgisi ve bu müziği yaşatma arzusu, Toxin’in tüm faaliyetlerine yansır. Bu yıl, mağazanın 11. yılı kutlanırken, Meriç ve ekibi, yeni projelerle metal müzik tutkunlarını heyecanlandırmaya devam ediyor. Albüm basım projelerini yeniden canlandırma amacıyla başlatılan çalışmalar, yakın zamanda duyurulacak sürprizlerle metal müzikseverlerin karşısına çıkacak.
Toxin, sadece bir mağaza değil, aynı zamanda metal müzik tutkunlarının buluşma noktasıdır. Mağazanın duvarlarında yankılanan metal müziğin sert ritimleri ve enerji dolu atmosferi, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatır. Her köşesinde farklı bir hikaye barındıran Toxin, müzik arşivcilerinin ve koleksiyoncularının vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor. Metal müziğin ruhunu yaşatmak ve bu kültürü gelecek nesillere aktarmak için, Toxin’in katkıları ve projeleri büyük bir önem taşıyor.

11. Yıldönümü Kutlamaları
Toxin Müzik & Hobby, kuruluşunun 11. yılını büyük bir coşku ve heyecanla kutlamaya hazırlanıyor. Bu özel gün için titizlikle planlanan sürprizler, mağazanın uzun yıllar boyunca müzik ve hobi dünyasına kattığı değerin altını çiziyor. Toxin'in bu anlamlı dönüm noktasını kutlamak üzere, dostlar ve ünlüler, mağazanın sadık müşterileri ve hayranlarıyla birlikte, kutlama mesajları ve videolar göndererek bu önemli günü onurlandırıyor. Her bir mesaj ve video, Toxin'in Ankara'nın kültürel dokusuna yaptığı katkıları bir kez daha gözler önüne seriyor ve mağazanın müzik tutkunları için ne kadar özel bir yer olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Toxin Müzik Etiketiyle Çıkan Albümler - 3
Bu kutlamalar, sadece Toxin’in değil, aynı zamanda mağazanın kurucusu Meriç Yapıcı’nın da yıllar boyu süregelen çabasının ve tutkusunun bir yansıması olarak büyük bir anlam taşıyor. Meriç Yapıcı, Toxin’in başarısının ardındaki vizyoner lider olarak, müzik ve hobi dünyasına adanmış yılların emeğini ve sevgisini bu mağazada somutlaştırdı. Toxin, yıllar içinde kazandığı dostluklar ve sadık müşteri kitlesiyle birlikte, 11. yılını unutulmaz bir şekilde kutlamak için hazır. Bu özel günde, müzik ve hobi severler, Toxin’in sıcak ve samimi atmosferinde bir araya gelerek, mağazanın enerjisini ve samimiyetini bir kez daha hissetme fırsatı bulacak.


Toxin’in 11. yılı, aynı zamanda Ankara’nın kültürel ve sanatsal zenginliğine yaptığı katkıların bir kutlaması olacak. Bu mağaza, müzik ve hobi dünyasında bir ikon haline gelirken, Meriç Yapıcı’nın liderliğinde yeni nesillere ilham vermeye ve müziğin birleştirici gücünü yaymaya devam edecek. 11. yıl dönümü, Toxin’in enerjisini ve samimiyetini bir kez daha hissettirmek ve kutlamak için mükemmel bir fırsat olacak. Müzik ve hobi tutkunları, bu özel mekanda, Toxin’in büyülü atmosferinde bir araya gelerek, birlikte nice güzel yıllara yelken açacak.

Toxin Müzik Etiketiyle Çıkan Albümler - 4
Gelecek Planları ve Sürprizler
Pandeminin zorlu etkilerine rağmen, Toxin Müzik & Hobby'nin enerjisi ve kararlılığı asla azalmadı. Zorluklara meydan okuyan Toxin, evde çalışmalarını tamamlayan grupların albümlerine sponsor olarak, fiziki üretim ve basım yapma sürecine hız verdi ve böylece arşivciler ile müzikseverlere büyük bir katkıda bulundu. Metal müziğin ruhunu yaşatmak ve bu kültürü gelecek nesillere aktarmak amacıyla, 45 farklı metal müzik grubuna ev sahipliği yaparak, müziğin evrensel dilini Ankara’nın kalbinde yankılandırdı. Bu dönemde yeniden CD basım işlerine dönme kararı alan Toxin, önemli gruplarla görüşmelerini sürdürüyor ve yeni projelerle müzik tutkunlarını heyecanlandırmaya devam ediyor.

Toxin’in 11. yıldönümünde de birçok sürprizle karşımıza çıkacak olması, müzik tutkunları için büyük bir heyecan kaynağı. Toxin, her zaman olduğu gibi, müzikseverler için samimi bir yuva olma misyonunu sürdürüyor. Bu özel mekanda, müzik ve hobi tutkunları, Toxin’in enerjisini ve samimiyetini hissederek, Ankara’ya yolu düşen herkes için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Toxin’in duvarlarında yankılanan müziğin ritmi ve mağazanın sıcak atmosferi, ziyaretçilerine her zaman evlerinde gibi hissettiriyor.
Nice güzel senelerde bir arada olma dileğiyle, Toxin Müzik & Hobby, müziğin ve hobilerin buluşma noktası olarak varlığını sürdürmeye devam edecek. Her yeni gün, Toxin için yeni projeler ve heyecan verici gelişmelerle dolu olacak. Metal müziğin kalbinde yer alan bu özel mekanda, Toxin’in büyülü dünyasında her zaman yeriniz var. Müzikle kalın, ve bu eşsiz deneyimi yaşamaya devam edin. Toxin, gelecekte de müzik tutkunlarına kapılarını açarak, müziğin birleştirici gücünü ve tutkusunu paylaşmaya devam edecek.


1992 yılında İstanbul Üniversitesi'nin tarihi duvarları arasında filizlenen Rock Kulübü, Türk metal sahnesinin altın çağının adeta bir aynası olmuştur. Sadece bir öğrenci topluluğunun ötesine geçen bu kulüp, sivil toplum örgütü niteliğinde bir yapı olarak yıllar boyunca süregelen etkisini korumuş, eski üyelerinin bağlılığıyla bu mirası diri tutmayı başarmıştır.
İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü, etkisi yalnızca metal cengaverliğiyle sınırlı kalmayan, aynı zamanda üniversite yaşamını demokratikleştirmenin, gençleri meslek sahibi yapmanın, onları hayata hazırlamanın inceliklerini keşfetmiş bir oluşumdur. Bu kulüp, bir üniversite kulübünün yaşamı nasıl daha zengin, daha anlamlı ve daha derinlemesine dokunur kılabileceğinin canlı bir tezahürüdür.

Kulübün felsefesi, evrensel düşüncenin ve yaratıcı ruhun kutsandığı bir anlayış üzerine inşa edilmiştir. Üniversite yönetimlerine, eğitim kavramına ve devlet politikalarına ilham veren bu süreç, öğrenciler için de derslerle dolu bir serüven olmuştur. Bilinçli bir rock kitlesi etrafında birleşen bu topluluk, üyelerine yalnızca akademik bilgi değil, hayatın derinliklerinde kök salan, evrensel değerlere sahip bireyler olma imkânı sunmuştur.
Birçokları için İÜ Rock Kulübü'ne üye olmak, üniversite yaşamından bağımsız, özerk bir entelektüel varoluşu ifade ediyordu. Bu kulüp, adeta bir "rock’n’roll üniversitesi" işlevi görmüş, İstanbul Üniversiteli olmasak da birçoğumuzu etkisi altına almıştır. Kulübün çıkardığı fanzinlerde yazılar kaleme aldık, düzenlediği konserlerde müziğin coşkusunu yaşadık, dostlukları ve mücadeleleri paylaştık. Rumble Militia gibi uluslararası gruplar bile bu kulübün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
32 yıllık tarihine sayısız anı ve başarı sığdıran İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü, gelecekte de rock müziğinin ateşini yakmaya ve genç nesillere bu kültürü aşılamaya devam edecektir. Bu özel yıldönümünde, kulübün tüm üyeleri ve rock müzik severler bir araya gelerek, bu destansı yolculuğun coşkusunu paylaşacaklar.
 

İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü'nün özel yıldönümünde, ruhlara hitap eden notaların yankılandığı, dostlukların pekiştiği geleneksel çiğköfte partisi düzenlenecektir. Bu etkinlik, yalnızca damaklara değil, ruhlara da hitap eden bir ritüel haline gelmiştir. Çiğköftenin baharatlı lezzeti, kulübün müziği gibi, hayatın acı-tatlı tüm yönlerini kucaklamaktadır.
Bu anlamlı günde, katılımcılar bir araya gelerek müziğin, dostluğun ve paylaşılan anıların tadını çıkaracaklar. Geçmişin anıları yad edilip, geleceğin umutları birlikte inşa edilecektir. Bu etkinlik, sadece bir araya gelme fırsatı değil, aynı zamanda kalplerin ve zihinlerin buluşmasıdır. Kulübün felsefesi ve mirası hep birlikte yaşatılacaktır.

Çiğköfte partisi, yalnızca bir yemek etkinliği değil, aynı zamanda rock ruhunun ve kulübün ölümsüzlük şöleni olarak da görülmektedir. Daha nice yılların kutlanması ve yeni anıların biriktirilmesi dileğiyle, bu büyülü gecede tüm katılımcılar bir araya geleceklerdir.

Şimdiden iyi eğlenceler!

İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü, 32. yılını kutlamak amacıyla geleneksel çiğköfte partisi düzenledi. Bu özel gece, sadece bir etkinlik olmanın ötesinde, geçmiş ve şimdiki üyelerin bir araya gelip eski anılarını tazelediği, unutulmaz anların yaşandığı bir buluşma olarak öne çıktı.
Geleneksel Çiğköfte Seremonisi
Gün, kulüp üyelerinin yıllardır süregelen geleneği olan çiğköfte yoğurma etkinliği ile başladı. Yıllar önce başlattıkları bu geleneği yaşatmak için eski topraklar yine başroldeydi. Çiğköfte yoğurma seremonisi, adeta geçmişin izlerini taşıyan bir ritüel olarak mekanda yankılandı. Eski dostlar, belki de yıllardır görmedikleri arkadaşlarıyla tekrar buluşarak hasret giderdiler. Bu buluşma, sadece eski anıları canlandırmakla kalmayıp, geçmişteki olan kırgınlıkların da bir nebze olsun giderildiği bir barışma zemini sundu. Hüseyin Man, Burak Sarıtoprak ve Adil Akbay yıllar sonra yeniden buluşarak, geçmişteki anılarını tazelediler. 2002-2003 yılları dahil, o zamanlardan beri çiğköfteden sorumlu olan kişi Hüseyin Man idi. 

Kurucu Tayfun Altınbaş'ın Anlamlı Katılımı
Kurucu üyelerden Tayfun Altuntaş, etkinliğe katılımıyla geceye damgasını vurdu. Tayfun, mekana adım attığında, mevcut İÜRK üyeleri tarafından sıcak bir karşılama ile karşılandı ve kendisine İÜRK logolu bir sweetshirt hediye edildi. Bu jest, kulübün köklerine olan bağlılığını ve Tayfun'un kulübün tarihindeki yerini onurlandıran anlamlı bir hareketti. Tayfun'un yaptığı duygusal konuşma, katılımcılara kulübün kuruluşundan bu yana geçen yılları ve bu sürede yaşanan zorlukları ve zaferleri hatırlattı. Konuşmasında, ilk kurulduğunda yaşadıkları heyecanı ve o dönemin zorluklarını aşarken bir arada olmanın önemini vurguladı. Tayfun'un anıları, yeni nesil üyeler için bir ilham kaynağı olurken, eski üyeler için de nostaljik bir yolculuğa vesile oldu.

Tayfun’un ardından Adil Akbay da benzer şekilde duygusal bir konuşma yaptı. Adil, kulübün kuruluş sürecinde yaşanan zorlukları ve bu süreçte emeği geçen herkesi anarak, birlik ve beraberlik mesajları verdi. Adil’in konuşmasında, kulübün sadece bir müzik topluluğu değil, aynı zamanda bir aile olduğunu ve bu ailenin her bir ferdinin bu başarıda pay sahibi olduğunu vurgulaması, katılımcılar arasında büyük bir duygu yoğunluğu yarattı. Adil, konuşmak için sahneye çıktığında, kulüpteki yıllarına dair mutlu, hüzünlü ve eğlenceli anılarından bahsederek, bu anıların her birinin kişisel ve kolektif hafızamızda bıraktığı derin izleri anlattı; dostlukların, karşılıklı destek ve dayanışmanın bu kulübün özünü nasıl şekillendirdiğini vurgularken, geçmişin tatlı hatıralarını anımsayıp gözleri doldu.
Hüseyin de konuşma yapmak için sahneye çıktığında, bu kulübün içerisinde yetişmiş insanların nerelere geldiklerini ve neler başardıklarını anlattı. Kendi başarılarını ve bu başarılarda kulübün ve arkadaşlıkların katkılarını vurguladı, kendisinin bu kulüp ile nasıl geliştiğini ve İÜRK'ün pek çok insanın gelişimine nasıl katkı sağladığını vurguladı. Bugün müzisyen olarak geldiği noktada İÜRK'ün büyük katkısı olduğunu belirtti. Burada edindiği dostluklar, öğrendiği değerler ve müzik sevgisinin hayatının her alanında ona ilham kaynağı olduğunu ifade etti.Konuşmasının ardından Hüseyin, Rumble Militia'nın "No Nazis" şarkısını açtırdı ve şarkı hep bir ağızdan söylendi.

Eski Başkanların Konuşmaları ve Unutulmaz Anılar
Gece boyunca eski başkanlar sırasıyla sahneye çıkarak, kulübün tarihine ve kültürüne dair derin bir içgörü sundular. Her bir başkan, kendi dönemlerine ait anıları ve kulübün gelişim sürecindeki katkılarını anlattı. Bu konuşmalar, kulübün zengin geçmişine dair geniş bir perspektif sunarken, katılımcılara da o dönemlerin ruhunu yeniden yaşattı.

Konuşmaların ardından, biralar tokuşturuldu ve Rumble Militia’nın "No Nazis" parçası hep bir ağızdan söylenerek, kulübün her zaman savunduğu değerler bir kez daha vurgulandı. Bu ortak performans, kulübün üyeleri arasındaki güçlü bağları ve ortak değerleri simgeledi. Eski başkanlardan Kaan’ın yaptığı konuşma ise, gecenin duygusal anlarını zirveye taşıdı. Kaan, kendi dönemine ait unutulmaz anıları paylaşırken, kulübün her bir üyesinin bu büyük ailenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve herkesin kulübün başarısında önemli bir rol oynadığını belirtti. Kaan'ın sözleri, katılımcılar arasında büyük bir duygu yoğunluğu yaratırken, geçmişten bugüne taşınan dostlukların ve anıların önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Bu duygusal ve anlamlı konuşmalar, İÜRK’ün 32 yıllık tarihinin, dostlukların ve müziğin bir araya geldiği bu özel geceyi taçlandırdı. Kulübün eski ve yeni üyeleri, bu etkinlik sayesinde bir araya gelerek, geçmişin değerli anılarını yeniden yaşadı ve geleceğe dair umutlarını pekiştirdi.
Geçmişe Yolculuk: 2003 Yılı Görüntüleri
Gecenin en duygusal anlarından biri, Ağır Mekan tarafından hazırlanmış olan 2003 yılına ait görüntülerden derlenen videonun gösterimi oldu. Bu özel video, tam 21 yıl önce, 2003 yılında düzenlenen çiğköfte partisinde çekilen anıları içeriyordu. Ekranlara yansıyan bu görüntüler, katılımcılara adeta bir zaman tünelinde yolculuk yapma imkanı sundu.
Videoda, gençlik yıllarının enerjisi ve coşkusu, çiğköfte yoğurma etkinlikleri, müzik eşliğinde yapılan danslar ve o döneme ait samimi anlar gözler önüne serildi. Eski dostların birbirlerine sarılması, hep bir ağızdan şarkılar söylemesi ve gençliğin verdiği o tarifsiz heyecan, adeta canlı bir şekilde yeniden canlandı. Katılımcılar, gençlik yıllarına dair bu değerli hatıraları izlerken, gözlerinde beliren yaşlar ve yüzlerinde oluşan hüzünlü tebessümler, duygusal bir fırtınanın habercisi oldu.
Videonun her karesi, yılların hızla geçtiğini ama anıların hep taze kaldığını gösteriyordu. Katılımcılar, ekranda kendi gençliklerini, o dönemin masumiyetini ve enerjisini izlerken, geçmişteki güzel anıların değerini bir kez daha anladılar. Bu video gösterimi, sadece nostaljik bir anı olarak kalmadı; aynı zamanda yıllar önce yaşanmış dostlukların, birlikteliklerin ve ortak anıların ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Ağır Mekan’ın titizlikle hazırladığı bu video, İÜRK'ün 32 yıllık tarihine ışık tutarak, katılımcılara geçmişin değerini hatırlatan ve geleceğe dair umutlarını pekiştiren unutulmaz bir anı olarak hafızalara kazındı. Bu nostaljik yolculuk, gecenin anlam ve önemini derinleştirerek, kulübün köklü geçmişine dair duygusal ve anlamlı bir bağ kurmayı başardı.
Uzun Eşek Oyunu ve Eğlenceli Anlar

Etkinlik, sadece duygusal anlarla sınırlı kalmadı; eğlence ve kahkaha dolu anlar da gecenin unutulmaz bir parçası oldu. Geleneksel çiğköfte partisinin eğlenceli bir geleneği olan uzun eşek oyunu, bu yıl da büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Eski ve yeni üyeler arasında sıcak ve samimi bir rekabet ortamı yaratan oyun, etkinliğe katılan herkese keyifli anlar yaşattı.

Atlama görevini Tayfun Altınbaş, Adil Akbay ve Oğuz Bulgurlular üstlendi. Üçü de büyük bir heyecan ve enerjiyle oyuna dahil oldu. Tayfun, Adil ve Oğuz’un gösterdiği performans, oyunun temposunu ve eğlencesini daha da artırdı. Atlama sırasında yaşanan komik anlar, katılımcılar arasında kahkahalarla karşılandı. Uzun eşek oyunu, sadece bir eğlence aktivitesi olmaktan öte, eski günlerin enerjisini ve coşkusunu yeniden yaşatan bir anı olarak hafızalarda yer etti.

İnanılmaz Anlar ve Duygular
Bu özel gece, İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü’nün 32 yıllık tarihinin, dostlukların, anıların ve müziğin büyülü bir harmonide bir araya geldiği unutulmaz bir kutlama olarak kayıtlara geçti. Kulübün eski ve yeni üyeleri, bu tarihi gecede birlikte vakit geçirerek kulübün ruhunu ve değerlerini bir kez daha ortaya koydular. Her anı, kulübün derinlemesine köklendiği bağları ve paylaşılan tecrübeleri yansıtıyordu.
Gecenin en özel anları, yılların birikimiyle şekillenen dostlukların yeniden canlandığı anlardı. Eski üyeler, uzun zamandır görmedikleri dostlarıyla sarılarak hasret giderirken, yeni üyeler de bu köklü geleneğin bir parçası olmanın mutluluğunu yaşadılar. Geçmişteki kırgınlıklar unutulup, yeniden kurulan dostluklar ve paylaşılan anılar, geceye ayrı bir anlam kattı.
Etkinlik boyunca çalınan müzikler, kulübün yıllar içinde oluşmuş olan müzikal mirasını gözler önüne serdi. Her şarkı, kulübün tarihine damgasını vurmuş anıları canlandırarak, katılımcılar arasında ortak bir duygusal bağ yarattı. Rumble Militia’nın "No Nazis" parçasının hep birlikte söylenmesi, kulübün her zaman savunduğu değerlerin bir kez daha altını çizdi. Hüseyin, İÜRK tarafından düzenlenen Paradise Lost konserine ait orijinal afişi o yıla ait olarak katılımcılara dağıttı.
Eski başkanların ve kurucu üyelerin yaptığı konuşmalar, kulübün tarihine ışık tutarken, aynı zamanda geleceğe dair umutları da pekiştirdi. Tayfun Altuntaş ve Adil Akbay’ın duygusal konuşmaları, kulübün geçmişteki başarılarını ve zorluklarını bir kez daha hatırlatarak, bu büyük ailenin ne kadar güçlü ve dayanıklı olduğunu gösterdi.
Gecenin duygusal doruk noktası, 2003 yılına ait görüntülerden derlenen videonun gösterimiydi. Ağır Mekan tarafından hazırlanan bu video, 21 yıl öncesine ait anıları canlandırarak, katılımcılara geçmişe dair derin bir nostalji yaşattı. Herkes, gençlik yıllarına ait bu değerli hatıraları izlerken, gözlerinde beliren yaşlar ve yüzlerinde oluşan tebessümler, duygusal bir fırtınanın izleriydi.
Uzun eşek oyunu gibi eğlenceli aktiviteler ise, geceye neşe ve kahkaha kattı. Tayfun, Adil ve Oğuz Bulgurlular’ın katılımıyla gerçekleşen bu oyun, sadece bir eğlence aktivitesi olmaktan öte, geçmişin enerjisini ve coşkusunu yeniden hissettiren bir anı olarak hafızalara kazındı.
İstanbul Üniversitesi Rock Kulübü’nün 32. yıl çiğköfte partisi, sadece bir kutlama değil, geçmişin ve geleceğin bütünleştiği, duyguların dorukta yaşandığı bir buluşma olarak tarihe geçti. Bu gece, kulübün derinlemesine kök salmış değerlerini ve paylaşılan anılarını bir kez daha gözler önüne sererek, gelecekte de bu geleneğin devam edeceğinin bir göstergesi oldu.

[ProgTurk] ProgTurk Genel Sohbet

[ProgTurk] ProgTurk Genel Sohbet

    Sohbet etme izniniz yok.

    Configure browser push notifications

    Chrome (Android)
    1. Tap the lock icon next to the address bar.
    2. Tap Permissions → Notifications.
    3. Adjust your preference.
    Chrome (Desktop)
    1. Click the padlock icon in the address bar.
    2. Select Site settings.
    3. Find Notifications and adjust your preference.