BEHEMOTH
The S**t Ov God
BEHEMOTH, liderleri Nergal’ın tutkuyla parlayan karizmasıyla beslenerek, dünyanın gözbebeği şeytani metal grubu olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyor. Evet, GHOST bu kervana dahil değil. Nergal ve yoldaşlarının bu noktaya ulaşması kaçınılmazdı. 2004’te dönüm noktası niteliğindeki “Demigod”ın yayınlanmasından bu yana, BEHEMOTH kimsenin mümkün göremediği bir başarı seviyesine ulaştı.
Festivallerin vazgeçilmezi ve epik arena turnelerinin güvenilir aktörleri olarak kök salan Polonyalılar, korkutucu bir üne ve istikrarlı, devasa bir diskografiye sahip. Yükselişlerinin zirvesi, tam on yıl önce, Nergal’ın lösemiyle savaşının dipsiz karanlıklarını ve zafer coşkusunu anlatan modern bir şaheser olan “The Satanist” ile geldi. Bu albümde, grubun kendine özgü ölüm metal fırtınası ile küfürbaz, kara büyülü atmosferi, adeta gerçek zamanlı olarak büyüyüp etkisini katladı. Ardından gelen “I Loved You at Your Darkest” (2018) ve “Opvs Contra Natvram” (2022) aynı öfke dolu kaliteyi korusalar da, seleflerinin etkisini ve kalıcılığını yakalayamadı. Elbette ana akım bir dev olmak BEHEMOTH’un hedefi değildi, ancak artık tartışmasız bir fenomen haline gelen grup için, geleceği yeniden tanımlayacak ve içine birkaç taş gibi sert ilahi serpiştirecek bir albüm kaçınılmazdı. İşte albümle aynı adı taşıyan şarkının (muhtemelen grubun bugüne kadarki en akılda kalıcı parçası) habercisi olduğu “The Shit Ov God”, tam da bu ihtiyacı karşılıyor.
Grubun geçmişinden keyif alan dinleyiciler bu albümde de bolca tatmin bulacak, ancak müzikal vurguda incelikli bir kayma göze çarpıyor. “The Shit Ov God”, çürüyen ve kaynayan gitar tonlarıyla, devasa ve acımasız bir ses dokusu sunarken, bu güç o kadar baskın ki, tümüyle bir taarruz hissiyatı yaratıyor. Daha da önemlisi, grubun 13. stüdyo albümü, mesajını doğrudan iletme konusunda bir ustalık sergiliyor. Kataloğunda çoğunlukla kancalardan uzak duran BEHEMOTH, bu kez aynı lirik vurguları yepyeni bir yöntemle, sadist bir neşeyle zihinlere kazıyor. Albüme adını veren parça “The S**t Ov God”, bu yaklaşımın doruğu: BEHEMOTH terminolojisinde “hep bir ağızdan söylenebilir” nitelikteki bu şarkı, gelecek konserlerin vazgeçilmezi olmaya aday. Nakaratı haykırtan, günümüzün bölünmüş ve adaletsiz dünyasında yankılanan bir mesaj taşıyor. Bu, bir başkaldırı olarak küfrün ta kendisi: “Sen saflıksan, ben pisliğin çocuğuyum! / Sen inançla yüceltilirken, ben irademle sürükleniyorum…” diyen Nergal, dini ikiyüzlülüğün sunağına devasa, buharı tüten bir bok bırakarak felsefesini özetliyor. Frontman, kendi sapkın deklarasyonlarından hiç olmadığı kadar keyif alıyor ve şarkı, acımasız bir adrenalin patlamasına dönüşüyor. Anti-Hıristiyan misyon tamamlandı.
“The S**t Ov God”ın tamamını başlık parçasının kavgacı sadeliğiyle özdeşleştirmek abartı olur, ancak BEHEMOTH burada hiçbir yumruğu esirgemiyor. “The Shadow Elite”, çekirge sürüsü gibi saldıran kara yürekli riffler ve cehennemin derinliklerinden fışkıran vaazları andıran o görkemli üslupla, muazzam bir açılış sunuyor. Nakarat, aşırılığın içinden pala gibi kesip geçerken, gitarların (ve Inferno’nun benzersiz davul performansının) yarattığı yoğun, rahatsız edici atmosfer hiç azalmıyor. Aynı durum, ustaca uyumsuz melodik dokunuşlarla şişen ancak yine de her blastbeat ihtiyacını karşılayan “Sowing Salt” için de geçerli. Buna karşılık “Lvciferaeon”, sapkın kancalarını bulantı ve kaos sisiyle örtüyor; ölüm metalinin gücü ile black metalin öfkesinin kusursuz bir karmaşasından obsidyen bir dram çıkarıyor.
Grubun kökenlerini unutmamak adına, “To Drown The Svn In Wine” albümün en çarpıcı anlarından biri. Acımasız, hızlı ve sofistike yapısıyla, grubun on yıldır çıkardığı en cezalandırıcı parça. “The Satanist”in en brutal anlarının bir sentezi gibi hissettiren şarkı, ses kalitesi ve güç bakımından o zaferi bile gölgede bırakıyor. Inferno’nun davulları özellikle yıkıcı. Ardından gelen “Nomen Barbarvm”, Nergal’ın grotesk doğasını zifiri riffler üzerinde homurdanırken, makinalı tüfek thrash’e saparak çürük bir solo patlaması yaşatan saf bir kötülük şöleni. BEHEMOTH, yer altının aşırılığı ile ana akımın ağır topu arasında bir kıstas haline gelmeyi başarmış durumda ve “Nomen Barbarvm” gibi parçalarda bu çatışma en anlamlı halini alıyor. Bu, büyük sahnelerin hakkını veren şeytani metal, ancak mesajın yoğunluğu geniş kitlelere ulaşırken hiçbir şey kaybetmiyor. Üstelik BEHEMOTH hâlâ risk alıyor: “O, Venvs Come!” morbid ve sinsi bir karanlıkla örülü, DNA’sında bolca klasik metal taşıyan bir keşif. Nergal’ın kaynayan kanının sesi, çılgın blastlar ve yarılmış knucklegroove’lar üzerinde duyulurken, şarkının ortasındaki sapma, tüm parçaya hayaletimsi melodiler ve cehennemi bir ihtişam katıyor. Kapanış parçası “Avgvr (The Dread Vvltvre)” ise temposunu yeniden yükselterek “The S**t Ov God”ı nefes kesici bir finalle taçlandırıyor. Nergal, tanrıların çöküşünü ilan ederek tozlu cesetleri üzerinde zaferini haykırıyor. BEHEMOTH’un ilham verici şeytani evrenine tamamen teslim olanlar için bu, bir kez daha içgüdüsel ve unutulmaz bir an.
“The S**t Ov God”, grupların hiçbir taviz vermeden zirveye ulaşabileceğinin kanıtı. BEHEMOTH’un on yılın en güçlü albümü olan bu eser, metal aleminin karanlık tahtına çöreklenmek isteyen Şeytan’a inatla direnenlere geniş ekran, yüksek çözünürlüklü bir orta parmak. Sadık Polonyalı savunucuları, bir kez daha durdurulamaz bir güç.
Track listing:
01. The Shadow Elite
02. Sowing Salt
03. The Shit Ov God
04. Lvciferaeon
05. To Drown The Svn In Wine
06. Nomen Barbarvm
07. O, Venvs Come!
08. Avgur (The Dread Vvltvre)
Join the conversation
Şimdi Yayınlayabilir ve Daha Sonra Kayıt Olabilirsiniz Bir Hesabınız Varsa, Şimdi Oturum Açın.
Not: Gönderinizin Görünür Olması için Moderatör Onayı Gerekir.