Jump to content

rammstein-logo-red-gradient-background-f50120gdhfpug9eu (1).jpgFransız sosyolog Maurice Halbwachs, belleğin hem bireye hem de topluma ait olduğunu ifade etmiştir. Bir olaya dair farklı bireysel hatıralar mevcut olsa da, toplumsal bellek bireyin anılarını derinden şekillendirebilir. Almanya’nın 20. yüzyılda yaşadığı karanlık tarihle yüzleşme çabaları —Soğuk Savaş dönemindeki bölünmeden Nazi rejiminin gerçekleştirdiği soykırım dehşetine kadar— kültürel belleğin bu ülkede özellikle önem kazanmasına yol açmıştır. Mart 2019’da Alman heavy metal grubu Rammstein, yeni ve tartışmalı şarkısı ‘Deutschland’ı yayımladı. Bu şarkının sözleri ve videosu, Alman tarihine dair kolektif hafızanın izlerini, ulusal kimlik politikalarını ve bunlara eşlik eden tartışmaları anlamak için kritik bir pencere sunar.

Rammstein’ın şarkılarında sıklıkla kullandığı şifreli imgeler ve metaforik dil, tıpkı grubun Alman tarihine dair kesitler sunuşu gibi, izleyiciye ancak parçalı bir bakış sağlar. Şarkı, MS 9 yılında gerçekleşen Teutoburg Ormanı Savaşı’na göndermeyle başlar: Afro-Alman aktris Ruby Commey tarafından canlandırılan Germania (Almanya’nın kişileştirilmiş hâli), ölü bir askerin kafasını keserken, Roma lejyonerleri ağaçlardan sarkan yoldaşlarını izler. Bu olay, sonradan Alman milliyetçileri tarafından Arminius’un Germen kabilelerini Roma’ya karşı birleştirmesinin bir sembolü olarak benimsenmiş ve Roma ile Germania arasındaki sınırı çizen mitolojik bir anlatıya dönüştürülmüştür. Şarkının devamında, Hindenburg faciası ve Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) saldırıları gibi somut tarihsel olaylardan, 1920’lerin siyasi şiddetini boks maçı metaforuyla anlatan soyut sahneler arasında geçişler yapılır. Doğal olarak, Rammstein’ın üslubuna uygun biçimde video, tartışma yaratacak imgelerle doludur: Reformasyon ve Din Savaşları’na atıfta bulunulabilecek bir sahnede keşişler, Germania’nın bedeni üzerinde iğrenç bir ziyafet çeker; Doğu Almanya liderlerinin ikiyüzlülüğünü vurgulamak için şampanya içen grup üyeleri, bir anda orgi sahnesine geçiş yapar. Till Lindemann, Erich Honecker’i andıran kıyafetiyle, Sovyet lider Leonid Brezhnev ile ‘sosyalist kardeşlik öpücüğü’nü canlandırır. Hatta video sonundaki jenerikte bile Alman kültürüne gönderme yapılır: ‘Sonne’ şarkısı eşliğinde, Disney’in Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler hikâyesinin çarpıtılmış bir versiyonu gösterilir. Bu masalın kökeni Alman folkloruna dayandığı için, grup kendi tarihini daha geniş bir kültürel bağlama oturtur.

Videonun en tartışmalı bölümü, toplama kampı sahneleridir. Grup üyeleri, idam sehpasında beklerken Davut Yıldızı, pembe üçgen (eşcinselliği simgeleyen) ve Davut Yıldızı üzerine kırmızı üçgen (sosyalist Yahudi işareti) takar. Germania bu kez SS subayı kıyafetiyle belirir ve arka planda V-2 roketleri gökyüzüne fırlatılır. Bu görüntülere eşlik eden sözler şöyledir:

“Überheblich, überlegen, Übernehmen, übergeben, Überraschen, überfallen, Deutschland, Deutschland über allen”
(Kibirli, üstün, ele geçir, teslim ol, sürpriz yap, saldır, Almanya, Almanya her şeyin üstünde).

Screen-Shot-2020-03-16-at-11.14.28-AM-1536x640.pngVideonun sonunda mahkûmlar, tipik Rammstein tarzında, Naziler’i yüzlerinden vurarak kanlı bir intikam alır. Grup bu sahne için bilinçli olarak Mittelbau-Dora Toplama Kampı’nı (Nordhausen) seçmiştir. Wernher von Braun’un V-2 roketlerini inşa etmek için 350’den fazla mahkûm asılmış ve 20.000’e yakını ölesiye çalıştırılmıştır. Büyük bir adaletsizlikle, von Braun gibi birçok Nazi bilim insanı, ABD’ye götürülerek roket projelerinde çalıştırılmış ve katliam suçlarından yargılanmamıştır.

‘Deutschland’da Rammstein, Alman tarihine özgün bir perspektiften bakmayı hedefler. Şarkının ilk bakışta milliyetçi bir ton taşıdığı düşünülse de, aslında Alman tarihini kasvetli ve şiddet dolu bir süreç olarak resmeder. Weimar Cumhuriyeti’nin altın çağı yerini siyasi şiddet ve zulme bırakır; Roma’ya karşı kazanılan zafer kanlı bir katliam olarak gösterilir. Geçmişteki hoşgörüsüzlükler, günümüzdekilerle bağlantılandırılır: Cadı yakma sahneleriyle Naziler’in kitap yakması yan yana sunulur. İlginç bir şekilde, Alman tarihini konu alan bu şarkıda Hitler, Bismarck, Büyük Friedrich veya Martin Luther gibi tanınmış figürler yer almaz. Erich Honecker ve Karl Marx (Chemnitz’deki dev heykeliyle) ancak parodiler aracılığıyla görünür. Bu durum, grubun ‘anti-vatansever’ duruşunu ve tarihin ‘Büyük Adamlar’ yerine kitlelerin eylemi üzerinden okunması gerektiğine dair vurgusunu pekiştirir. Ayrıca Rammstein, Almanya’nın marjinalleştirilmiş tarihine ışık tutmaya çalışır: Afro-Alman bir kadınla temsil edilen Germania, dövülen bir siyasi mahkûm rolündeki Lindemann, ve Nazi zulmüne uğrayan Yahudi ve eşcinselleri canlandıran grup üyeleri, şiddetin kurbanlarından intikam alan figürlere dönüşür. Grubun kendi siyasi duruşu ve güncel meseleler, bu tarih anlatısının şekillenmesinde kritik rol oynar.

Tarih vakumda var olmaz; her kuşak tarafından yeniden yorumlanır ve yeni anlatılara uyarlanır. Rammstein’ın tarih okuması, bu sürecin bir parçasıdır ve Almanya’da yükselen yabancı düşmanı milliyetçiliğe doğrudan bir eleştiri niteliği taşır. Grup, faşizm karşıtı duruşunu açıkça beyan etmiştir: 2011’de Rolling Stone’a verdiği röportajda Lindemann, “Sosyalistiz ve Naziler’den nefret ediyoruz!” demiştir. Bu durum, işçi hareketi marşı Einheitsfrontlied’e gönderme yapan ‘Links 2,3,4’ şarkısında da net biçimde görülür. Son on yılda Almanya’da aşırı sağın yeniden yükselişe geçmesi —Pegida ve AfD’nin güçlenmesi— Nazizm travmasına rağmen faşizmin hâlâ filizlenebileceğini göstermektedir. 9 Ekim 2019’da, Holokost inkârcısı bir aşırı sağcının Halle’de bir Türk kebapçısı ve sinagogu hedef alması, bu bağlamda anlamlıdır. Rammstein, tarihi bu ortamda yeniden değerlendirir ve milliyetçilerin görmezden geldiği karanlık gerçeklere dikkat çeker:

“Deutschland, deine Liebe, Ist Fluch und Segen, Deutschland, meine Liebe, Kann ich dir nicht geben, Deutschland!”
(Almanya, senin sevgin lanet ve nimet, Almanya, sevgimi sana veremem, Almanya!).

‘Deutschland’, sözleri ve sembolleriyle aşırı sağa karşı bir direniş aracına dönüşür. Germania’nın Afro-Alman bir aktrisle temsil edilmesi de tesadüf değildir. Beyaz, Hristiyan ve heteroseksüel olmayan her şeye saldıran yeni faşizm karşısında Rammstein, kasıtlı bir meydan okuma sergiler.

Screen-Shot-2020-03-16-at-11.11.50-AM-1536x640.png

Ancak bu duruş, Alman kültürel belleğindeki eksiklikleri de gözler önüne serer. Antisemitizm, Avrupa tarihi boyunca yaygın bir olgu olmuş ve Almanya’da da Bismarck’ın Kültür Savaşı’ndan Nazi kamplarına kadar uzanan kirli bir geçmişe sahiptir. Holokost, Yahudilerin ve diğer “aşağı ırklar”ın kamplara doldurulmasıyla başlamamış, toplumdaki marjinal gruplara yönelik yüzyıllık bir hoşgörüsüzlüğün ürünüdür. Almanya, Holokost’la yüzleşme konusunda adımlar atmış olsa da, Nazi öncesi antisemitizm devlet destekli bir bellek çalışmasına dâhil edilmemiştir. Berlin’deki Tiergarten hâlâ Bismarck’ın Yahudi ve Katolik karşıtı politikalarına rağmen dev heykeline ev sahipliği yapar. Afro-Alman Germania imgesi de benzer bir sorunu işaret eder. Almanya’nın siyahi nüfusu ve sömürgecilik tarihi, genellikle diğer travma anlatıları gölgesinde kalmıştır. 1904’te Namibya’da Alman İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen Herero, Nama ve San soykırımları (20. yüzyılın ilk soykırımı) ve Naziler’in ‘Ren Nehri Piçleri’ olarak aşağıladığı melez çocukların kısırlaştırılması, kültürel bellekten silinmiştir. Rammstein’ın ‘Deutschland’ı da, tıpkı Alman toplumsal hafızası gibi, sömürgecilik ve ırkçılık tarihine kör kalmaktadır.

Screen-Shot-2020-03-16-at-11.12.41-AM-1536x640.pngSon olarak, videonun fragmanı yayımlandığında patlak veren tartışmalar dikkat çekicidir. Grubun geçmişteki BDSM imgeleri, 1998’de Massachusetts konserinde seyirciye fırlatılan dildo ve 2019 Temmuz’unda Putin’in homofobik yasalarını protesto için St. Petersburg’daki sahnede öpüşmeleri gibi provokatif eylemleri, bu tepkilerin beklenmesine neden olmuştur. Ancak Mittelbau-Dora sahnesinin fragmanda kullanılması, Holokost’un hafife alındığı ve antisemitizm beslendiği suçlamalarını doğurmuştur. Sahnenin bağlamı netleşince bu iddialar geri çekilse de, Almanya Antisemitizm Komiseri Felix Klein’ın “sanatsal özgürlüğün zevksiz bir tezahürü” yorumu, tartışmaları sonlandırmamıştır. Rammstein, videodaki herhangi bir şiddet sahnesini seçebilecekken, soykırım imgelerini kullanmayı tercih etmiştir. Grubun antisemitizm ve faşizm karşıtı duruşuna rağmen, Holokost’un travmasını provokasyon aracı olarak kullanması, kültürel belleğin eşitsiz bir şekilde deneyimlendiğini gösterir. 16 milyon Yahudi, Roman, Slav ve “istenmeyen”in acıları, şok etkisi uğruna araçsallaştırılmıştır.

Screen-Shot-2020-03-16-at-11.14.16-AM-1536x640.png

Sonuç olarak, Rammstein’ın ‘Deutschland’ı, tarih, bellek ve güncel siyasetin kesişiminde ilham verici ve tartışmalı bir eser olarak öne çıkar. Tarih ve bellek, bugünün siyasi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden şekillenir; bu şarkı da toplumdaki yükselen hoşgörüsüzlüğe karşı bir silaha dönüşebildiği kadar, reklam aracı olarak da kullanılabilir. Rammstein’ın sözleriyle: “Almanya, nefesin soğuk, hem genç hem çok yaşlı, Almanya, sevgin lanet ve nimet”.

Kullanıcı Geri Bildirimi

Join the conversation

Şimdi Yayınlayabilir ve Daha Sonra Kayıt Olabilirsiniz Bir Hesabınız Varsa, Şimdi Oturum Açın.
Not: Gönderinizin Görünür Olması için Moderatör Onayı Gerekir.

Misafir
  • Bu, Diğer Kullanıcılara Gösterilmeyecektir.
  • Değerlendirme yap...

[ProgTurk] ProgTurk Genel Sohbet

[ProgTurk] ProgTurk Genel Sohbet

    Sohbet etme izniniz yok.